Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4955 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1882 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 13 - 2014/50246MAHKEMESİ : Akhisar 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 12/11/2013NUMARASI : 2012/763 (E) ve 2013/812 (K)SUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:I-Sanıklar ... ... ve ... ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;14.04.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirasına kadar olan (üçbin Türk Lirası dahil) mahkumiyet hükümleri kesin olup, hüküm tarihi, cezanın türü ve miktarı itibariyle hükmün temyizi olanaklı olmadığından sanıklar ... ... ve ... .. müdafiinin temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,II-Sanıklar ... ..., ... ... ve ... ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;1-05.07.2012 tarih ve 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava Ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 82. maddesiyle değişik 5237 sayılı TCK'nın 142/3. maddesinde belirtilen sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerden hırsızlık suçunu işleyen kişilerin ”beş yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı” öngörüldüğünden, yapılan yasal değişiklikle maddede öngörülen hapis cezasının üst sınırı itibariyle davaya bakma görevinin 5235 sayılı yasanın 12. maddesi gereğince, Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girdiği gözetilerek, görevsizlik kararı verilmesinde zorunluluk bulunması,2-5237 sayılı TCK'nın 142/3 ve 143. maddelerinde öngörülen suçun gerektirdiği cezanın alt sınırı dikkate alınarak, 5271 sayılı CMK’nın 150/3 ve 196/2. maddeleri uyarınca sanıklara zorunlu müdafii atanması gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam edilerek aynı Kanunun 188/1 ve 289/1-e. maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar .... .. müdafii, ... ... ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.