MAHKEMESİ : YENİCE(ÇANAKKALE) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/12/2009NUMARASI : 2009/12-2009/14Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, maliki oldukları 800 sayılı parseli davalının işgal ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesini ve ecrimisil istemişlerdir.Davalı, kullandığı yerin kendisine ait 201 sayılı parselin miktarı içinde kaldığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının satın alma yoluyla maliki olduğu 201 sayılı parselin kayıtta görünen miktarı kadar yer kullandığı, kaydınh iptale kadar geçerli bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davalının zeminde, adına kayıtlı 201 sayılı parselin kayıttaki miktarı kadar yer kullandığı ve kayıt iptal edilmedikçe geçerli sayılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Getirtilen kayıt ve belgelerden, davacılara ait 800 sayılı parsel ile davalıya ait 201 sayılı parselin 1971 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında bir bütün halinde 11600 m2. tarla vasfıyla 201 parsel olarak tespit gördüğü, açılan 1972/46 esas sayılı tespite itiraz davasında taşınmazın 8000 m2.lik kısmının davacılar adına, 3600 m2.lik kısmının da M. Y. ve Ş.O.adlarına tesciline karar verilip kararın 25.5.1978 tarihinde kesinleştiği ve 8000 m2.lik kısmının 800 parsel numarasıyla, 3600 m2.lik kısmının da 201 parsel numarasıyla tapuya tescil edildiği, ancak mahkeme kararının ve kararın infazına yönelik ek kararın yeterli açıklık taşımaması nedeniyle 201 sayılı parselin miktarının da sicile 8000 m2 olarak yazıldığı, böylece anılan parselin çap kapsamı ile miktarı arasında çelişki meydana geldiği; davalı A. Y.'ın da bu parseli M. Y. ve Ş. O.dan 15.5.1989 tarihinde satın aldığı görülmektedir.Bilindiği üzere, çapa bağlanan taşınmazlarda asıl olan çap kapsamıdır ve taşınmazın yüzölçümü haritasının kapsadığı alandır.Bir başka ifadeyle, taşınmazın çapının kapsadığı alan ne kadar ise miktarının da bu kapsamda ölçüleceği, kayıtta yazılı miktarın farklı bulunması halinde geçerli miktarın çapın kapsadığı alanla sınırlı kalacağı; kaydın iptale kadar geçerliliğini koruyacağı kuralının da bu anlamda değerlendirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Somut olayda, taşınmazların çap kapsamlarının keşfen belirlendiği ve davalının, maliki olduğu 201 sayılı parselin çap kapsamını aşarak kullanımını davacı yeğenlerine ait 800 sayılı parsele 4350 m2. taşırdığı; diğer taraftan, toplanan deliller ve özellikle temyiz dilekçesi içeriğinden, davacıların taşkın kullanımı bildikleri halde bu duruma dava tarihine kadar ses çıkarmayarak kullanıma muvafakat gösterdikleri anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, taşkın kullanıma gösterilen muvafakat nedeniyle ecrimisil isteğinin reddedilmesi doğru ise de, el atmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu davanın tümden reddedilmesi isabetsizdir.Davacıların temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.