Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 495 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 35250 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yaralama, şantajYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, gerekçeli kararın sanığa usulüne göre tebliğ edilmemesi nedeniyle temyiz süresinde kabul edilerek dosya görüşüldü,Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;1-Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,Anlaşıldığından, sanık ...’ın temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,2-Şantaj suçundan verilen mahkumiyet hükmünün temyizine gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın, katılana yönelik “beni bırakamazsın, seni öldürürüm, benim olacaksın, seni kimseye yar etmem” şeklindeki sözlerinin, TCK’nın 106/1-1.cümlesinde belirlenen tehdit suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,Kanuna aykırı, sanık ....’ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.