Davacı dava dilekçesinde; çocuğun İ.'in nüfus kütüğündeki adına S. adı da eklenmek suretiyle kaydın İ.S. olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davacının göstereceği tanıkların davacının talebine aykırı beyanda bulunmalarının mümkün olmayacağı, tanık dinlenmesinin davayı uzatmaktan başka bir yarar sağlamayacağı, kişinin dilediği ismi kullanmasının anayasal bir hak olduğu gerekçesiyle tanık dinlenmeden ve delil toplanmadan davanın kabulüne karar verilmiştir.5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. Maddesine ve Türk Medeni Kanun'un 27. Maddesine göre açılan bu tür davalar niteliği itibariyle kamu düzenini yakından ilgilendiren davalardır. Nüfus Sicilleri Devletin özel önem atfettiği belge ve kayıtlardır. Bunların doğruluğu kamu düzeni ile ilgili olup, Hakim doğru sicil oluşturmak mecburiyetindedir. Nüfus sicilindeki bir kaydın değiştirilmesini yasa özel kurallara bağlanmıştır. Bu konuyu düzenleyen Türk Medeni Kanunu 27. Maddesi, adın değiştirilmesini, ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebileceğini öngörmüştür. Bir kimsenin doğumunda o kişinin velisi, doğan kişiye yasalara aykırı olmamak kaydıyla dilediği adı vermekte serbesttir.Ancak, doğum tutanağı düzenlenip bu ad nüfus kütüğüne işlendiği takdirde bunun değiştirilmesi yukarıdaki yasa hükmünde de değinildiği gibi ancak haklı bir sebebin varlığı ile mümkündür. Buradaki haklı neden adının düzeltilmesi istenenin almak istediği yeni adla çevresinde, arkadaşları arasında tanınıp bilinmesine bağlıdır. Bu durumun kanıtlanması için tanık beyanlarına başvurmak bir zorunluluktur.Davacı dava dilekçesinde tanık beyanına dayandığına göre davasını kanıtlayıp kanıtlamadığının saptanması bakımından bu gibi delillerin toplanması gerekir. Mahkemece tüm bu hususlar göz önünde bulundurulmadan hukuki olmayan gerekçelerle ve eksik incelemeyle davanın kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA 12/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.