Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4915 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12112 - Esas Yıl 2013





Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı A. yönünden davanın reddine, diğer davalı A. yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın davalı A.'ye kiraya verildiğini, A.'in memur olması nedeniyle kiralanan büfe işletmesinin diğer davalı A. adına kaydedildiğini, davalıların kira bedellerini ödememesi nedeniyle aleyhlerine icra takibi başlattıklarını, davalı borçluların ödeme emrine itirazların haksız ve yersiz olduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili, davalı A'nin davada taraf sıfatı bulunmadığını, taraflar arasında sözlü ya da yazılı kira ilişkisi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı A. yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalı A. yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.1-Davalılar vekilinin davalı A.a ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, davalı A. yönünden davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davalı A.in kararı temyiz etmesinde hukuki yararı bulunmadığından davalı A.ın temyiz isteminin reddine.2-Davalılar vekilinin davalı A.'ya ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı alacaklı,davalılar A.ile A.aleyhine 17.08.2010 tarihinde başlattığı icra takibinde 2006 yılının Haziran ayı başlangıç tarihli sözlü kira ilişkisine dayanarak 2006 yılının Haziran ayı ila 2001 yılının Haziran ayı arası kira alacağının teshilini talep etmiştir.Davalı A. itirazında, borca dayanak teşkil eden sözleşmede belirtilen yerin takip alacaklısına ait olmadığını, yerin kamu kurumlarına ait olduğunu, takip alacaklısının kendine ait olmayan bu yerden dolayı haksız kazanç sağlamaya çalıştığını belirtmiş yargılama aşamasın da da davacı ile aralarında herhangi bir kira ilişkisi bulunmadığını belirtmiş 01.05.2006 başlangıç tarihli, 5 yıl süreli yazılı kira sözleşmesindeki imzayı da inkar etmiştir. Davalı borçlu A. , yazılı kira sözleşmesi altındaki imzasını inkar ettiği halde bu konuda mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmamıştır.Ta-raflar arasındaki kira ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. Davalı A., davacının ibraz ettiği kira sözleşmesi altındaki imzayı inkar ettiğine göre davacının, davalı A. ile arasındaki kiracılık ilişkisini imza incelemesi yapılmadan kanıtladığından bahsedilemez.Bu durumda mahkemece öncelikle 01.05.2006 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi altındaki imzanın incelemesi yaptırılarak davalı A.e ait olup olmadığı saptanmalı, davalı A.'ya ait olmadığının anlaşılması halinde ise davacının dava dilekçesinde “her türlü yasal delil” demekle yemin deliline de dayandığı göz önünde bulundurularak, davacıya davalı A. ile arasındaki kiracılık ilişkisinin ispatı yönünden yemin hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇYukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'ya 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK'un 428. maddesi uyarınca hükmünBOZULMASINA,istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.