MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Şikayetçi vekili, müvekkili tarafından TMSF alacağının temlik alındığını, bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerinde temlik edenin haczinin bulunmasına rağmen müvekkilinin sıra cetveline dahil edilmediğini iddia ederek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Şikayet olunanlar şikayetin reddine karar verilmesini istemişlerdir.Mahkemece; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sıra cetvelinin şikayetçiye tebliğ edilmemiş olmasına rağmen, şikayetçinin 05.11.2012 tarihinde dosyada yaptığı bir işlem nedeniyle sıra cetveline sıra cetveline vakıf olduğuna ve süresinde şikayette bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.Şikayetçi vekilinin temyizi üzerine mahkemece süresinde olmadığından bahisle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.Temyiz talebinin reddine ilişkin kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.Basit yargılama usulünde tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK'nın 312/2. maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hükme ilişkin tüm hususları gerekçesi ile birlikte tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada aynı hükme dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu (çoğu kez anılan madde hükmüne uygun olarak hazırlanmadan) tutanağa geçirilip, tefhim edilmekle, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.Yargılama sonunda şikayetin reddine şeklinde verilen kısa karar, şikayetçi vekilinin yüzüne karşı 04.03.2014 tarihinde tefhim edilmiş ise de, gerekçeli karar daha sonra yazılmış ve anılan vekile tebliğ edilmemiştir. Tefhim edilen kısa kararda hükmün yasal unsurları tümüyle yer almamaktadır. İİK'nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması hükmün HMK'nın 321/2. maddesi uyarınca yazılıp, tefhimine bağlıdır. Bu durumda şikayetçi vekiline usulüne göre tebliğ edilmiş gerekçeli karar bulunmadığından, 17.03.2014 tarihli temyiz talebinin reddine dair kararın kaldırılarak temyizin süresinde yapıldığı kabul edilmiştir.Dava, sıra cetvelindeki sıraya itiraz istemine ilişkindir. İİK'nun 140. maddesi satış tutarının alacaklıların alacağının tamamını ödemeye yetmemesi halinde sıra cetveli yapılacağı, İİK'nun 141. maddesi ise bu sıra cetvelinin alakadarlara tebliğ yapılacağı hükmünü içermektedir. Şikayetçinin haczinin alakadar olması sebebiyle sıra cetvelinde yer alması ve sıra cetvelinin de kendisine tebliği gerekir. Öte yandan, İİK'nun 142/1. maddesinde itiraz süresinin tebliğden itibaren başlayacağı düzenlenmiştir. İcra memurunun sıra cetveline şikayetçiyi almaması ve kendisine sıra cetvelinin tebliğ edilmemesi şikayetçi aleyhine sonuç doğurmaz. Kanunun tebliği zorunlu kıldığı hallerde öğrenme tarihi itibariyle sürenin başlatılması mümkün değildir. Bu nedenle şikayetin süresinde olduğunun kabulü ile taraf delilleri toplanıp, özellikle şikayetçinin alacaklı olduğu icra dosyası da celb edilerek oluşacak sonuç dairesinde esas hakkında karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.