Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4872 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17265 - Esas Yıl 2012





Dava, 29.03.2010 tarihinde geçirdiği iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.Mahkemece; maddi tazminat davasında, davalı A. End.Tic. A.Ş. aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, davacı N.Ş.'nin maddi tazminat isteminin reddine, davacı A.Ş.ve A.Ş.'nin maddi tazminat istemlerinin kabulüne karar verilirken manevi tazminat davasında, davacı eş için 100.000.00 TL.davacı çocuklar için ise ayrı ayrı 70.000.00'er TL. manevi tazminatın davalılar C. İnş.San.Tic. A.Ş. ve E.Tekel Petrol Tekstil İnş. Nak.Gübre Ürün.San.Tic.Ltd.Şti.'den tahsiline karar verilmiş ayrıca reddolunan maddi tazminat kısmı için 100.00'er TL avukatlık ücretinin davacı N.Ş. tahsili ile davalılar C. İnş.San.Tic. A.Ş. ve Eftal Tekel Petrol Tekstil İnş.Nak.Gübre Ürün San.Tic.Ltd.Şti.ne verilmesi, maddi ve manevi tazminat davalarında alınması gereken toplam 38.238.07 TL harçtan peşin yatırılan ve ıslah için yatırılan harcın mahsubu ile bakiye 36.042.87 TL harcın davalılar C. İnş. San.Tic.A.Ş. ve E.Tekel Petrol Tekstil İnş. Nak. Gübre Ürün San.Tic. Ltd.Şti. den alınarak hazineye irat kaydı hüküm altına alınmıştır.Dosya içerisindeki bilgi ve kayıtlardan; meydana gelen zararlandırıcı olayın SGK Başkanlığı'nca iş kazası olarak kabul edildiği, kazanın oluşumunda davacılar murisi sigortalının kusurunun bulunmadığı, kusurun %30 oranında davalı C. İnş. San.Tic. A.Ş.'de, %20 oranında davalı A. End. Tic.A.Ş.'de ve %50 oranında da ve E.Tekel Petrol Tekstil İnş.Nak.Gübre Ürün San.Tic. Ltd. Şti.'nde olduğu, maddi ve manevi tazminat davalarında kabulüne karar verilen miktarlar bakımından davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretinin kararlaştırılmadığı ve davacılar tarafından ödenen peşin harc ile ıslah harcının iadesine dair bir karar verilmediği ayrıcı davacı N.Ş.'ye Kurum tarafından SGK iş kazası sigorta kolundan haksahibi olmadığı için gelir bağlanmadığı anlaşılmıştır.Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinme-miştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik bir biçimde göstermelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müteafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.Bunun yanında Mecburi dava arkadaşlığı halleri dışında, dava arkadaşlığı ihtiyaridir. (İsteğe bağlıdır.) Buna göre birlikte dava açma hakkına sahip olanlar davalarını birlikte açmak zorunda değillerdir. Bu kişilerden her biri ayrı ayrı dava açabilecekleri gibi, dilerlerse birlikte de dava açabilirler. İhtiyari dava arkadaşlığında, dava arkadaşı sayısı kadar dava vardır, bu davalar birlikte görülür. Mahkeme hükümde her ihtiyari dava arkadaşı hakkında verdiği kararı ayrı ayrı gösterir. Bir taraftaki ihtiyari dava arkadaşları davada haklı çıkarsa mahkeme dava arkadaşları yararına yargılama giderine ve bu arada vekalet ücretine hükmeder. Bu halde her dava arkadaşı yararına hükmedilen yargılama gideri miktarı hüküm fıkrasında açık biçimde her dava arkadaşı için ayrı ayrı gösterilmelidir. Davacı taraftaki ihtiyari dava arkadaşları davayı kazanırsa, mahkemece kendini vekil ile temsil ettirmiş olan her dava arkadaşı yararına kendisine ilişkin bölüm üzerinden ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.Bu açıklamalardan olarak davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarları çok fazla olduğu gibi davacılar tarafından ödenen peşin harç ve ıslah harcının iadesine karar verilmemesi ayrıca aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davacıların her biri için ayrı ayrı kabulüne karar verilen maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden yine ayrı ayrı avukatlık ücreti takdiri yerine davacıların tümü için hükmedilen toplam tazminat miktarı esas alınarak yapılan hesaplama ile davacılar zararına eksik avukatlık ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, temyiz eden taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇHükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine 18.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.