MAHKEMESİ : HOPA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/10/2010NUMARASI : 2009/31-2010/157Taraflar arasında görülen davada; Davacı, paydaşı olduğu 316 ada 4 parsel sayılı taşınmaza, davalı H.ile diğer davalıların murisi C.G.in iki adet ev inşa etmek suretiyle haksız olarak müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davaya konu yapıların kadastro tespiti öncesinde yapıldığı ve beyanlar hanesinde davalılar lehine muhtesat şerhi işlendiği ve davanın kadastro öncesi sebebe dayandığı gerekçesiyle 10 yıllık hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 316 ada 4 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davalıların taşınmazına ev inşa etmek suretiyle haksız olarak müdahale ettiklerini ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır. O halde, davadaki isteğin Türk Medeni Kanununun 683. ve devamı maddelerine dayalı olduğu, 3402 Sayılı Yasanın 12/3 maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin ise tapu iptal ve tescil davalarında uygulanacağı, oysa eldeki dava bakımından hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, işin esasının incelenerek taraf delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.