MAHKEMESİ : EYÜP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 13/10/2009NUMARASI : 2007/110-2009/383Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden malik oldukları 1007 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların, haklı neden bulunmaksızın davalı tarafından konut yapmak suretiyle haksız olarak kullanıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, yargılamaya katılmadığı gibi yanıt ta vermemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmaza davalı elatmasının saptandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi. raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1007 ada 2 ve 3 sayılı parsellerin kayden davacı idareye ait olduğu ve üzerinde gecekondu bulunduğu, davacı idarenin, haklı ve geçerli nedeni bulunmayan davalı tarafından dava konusu taşınmaza elatıldığını ileri sürerek, eldeki davayı açtığı, davalının ise dava konusu taşınmazın kendisi tarafından yapılmadığı gibi taşınmazı 1992 yılında terkettiğini belirterek, davanın reddini savunduğu anlaşılmaktadır.Bu belirleme karşısında, mahkemece, tarafların gösterecekleri tanıkların HUMK 259. maddesi uyarınca yapılacak keşif sırasında taşınmaz başında dinlenilmesi ve muhdesatların gerçekten de davalı tarafından yapılıp yapılmadığının belirlenmesi zorunludur.Oysa, mahkemece taraflardan bu konuda delilleri sorulmayıp iddia ve savunmaları duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmamış ve teknik bilirkişilerin raporlarındaki davalı kullanımına yönelik soyut bildirimleri esas alınarak sonuca gidilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, elatma olgusu haksız eylem niteliğindedir. Taşınmazın kullanılması terk edilse bile terk eden kişinin taşınmaz üzerine yapmış olduğu muhdesat varlığını koruduğu sürece elatma olgusunun devam ettiğinin kabulü gerekir.Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerin toplanması, ortaya çıkacak sonuca göre de karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek karar verilmesi doğru olmadığına göre davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre de davacı idarenin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.