Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4838 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 4028 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : BATMAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/12/2009NUMARASI : 2009/366-2009/844Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 61 ada 2 parsel sayılı taşınmaza, davalının bina yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine, yıkıma ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden bulunmaksızın yapılanmak suretiyle müdahale ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi . raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldüDava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, davacının dava dilekçesinde ecrimisil isteği yönünden dava değerini göstermişken elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği bakımından bir değer belirtmediği anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK'nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin ve buna göre alınacak harcın elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım isteği de varsa dava değeri elatılan yerin değeri ile yıkımı istenilen yapı değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İ.B.K.) ibaret olacağı kuşkusuzdur.Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re'sen) gözetilmesini ve harcı yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30. ve 32.maddelerinde hükme bağlamıştır Hal böyle olunca, dava dilekçesinde elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri ile ilgili olarak davacı tarafından bir değer belirtilmediği gözetilmek suretiyle, keşfen belirlenen değerler üzerinden bakiye harç tahsil edildikten sonra işin esasına girilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, davacının çekişme konusu taşınmaza 14.03.2008 tarihinde satın almak suretiyle malik olduğu nazara alınmadan, davacının malik olduğu tarihten önceki dönemi de kapsar biçimde ecrimisile hükmedilmiş olması da isabetsizdir.Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.