Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4824 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 605 - Esas Yıl 2014





Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 22.10.2013 tarih, 2013/23517-32814 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, Konya ili Selçuklu ilçesi, Işık mahallesi ... parselde tapuya kayıtlı taşınmaza ilişkin ihalenin feshinin talep edildiği, mahkemece yapılan inceleme neticesinde, süresinde satışın istendiği ve ihalenin feshini gerektiren bir neden de bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği, temyiz üzerine verilen kararın, Dairemizin 22.10.2013 tarih ve 2013/23517 E., 2013/32814 K. sayılı kararı ile İİK'nun 150/e maddesine göre süresinde satış istenmediğinden şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulduğu görülmektedir.Takip tarihi itibarı ile uygulanması gereken İİK.nun 150/e maddesi gereğince, alacaklının taşınmaz rehnin satışını icra emri tebliğinden itibaren nihayet iki sene içinde istemesi gereklidir. Aksi halde takip düşecektir. Yine İİK'nun ipoteğe bağlı takiplerde satışa hazırlıkları düzenleyen 150/d maddesinde de; icra dairesinin, takip talebi üzerine satış hazırlıklarına başlayacağı ve bu amaçla tapudan kayıt örneklerini ve belediyeden imar durumunu getirtip, takibin kesinleşmesini beklemeden kıymet takdirini yaptıracağı öngörülmüştür.Somut olayda, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takipte icra emrinin borçluya 19.06.2009 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının talebi ile 15.12.2009 günü taşınmazın kıymet takdiri işlemlerinin yaptırıldığı, 09.05.2011 tarihinde ise alacaklının satış talebinde bulunarak aynı gün icra müdürü tarafından belirtilen 500,00 TL satış avansını yatırdığı anlaşılmaktadır.İİK'nun 59. maddesine göre alacaklı, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını avans olarak peşinen öder. İncelenen icra dosyasında ise alacaklının, borçluya icra emri tebliğinden itibaren İİK'nun 150/e maddesinde öngörülen iki yıllık süre dolmadan 09.05.2011 günü ipotekli taşınmazın satışı için talepte bulunduğu ve satış için gereken avansı da yatırdığı görülmektedir. Burada alacaklı, üzerine düşen yasal yükümlülüğü yerine getirmiş olup icra müdürünün, kıymet takdirinin kesinleşmesinin ardından satış işlemlerine başlanacağına dair kararının yukarıda izah edilen İİK'nun 150/d-e ve 59. maddeleri gereği, işleyen sürenin durmasına etkisi yoktur. Satış isteme süresi, alacaklının satış talebi ile durduktan sonra ihalenin feshedilmesi halinde süre kaldığı yerden işlemeye devam edecektir.Somut olayda ise satış isteme süresi, 09.05.2011 tarihli satış talebi ve buna ilişkin avansın yatırılması ile aynı gün durmuş olup, ihale aşaması da bu sürecin ardından tamamlandığından yeniden işlemeye başlamamıştır.O halde, süresinde satışın istenmiş olduğu ve ihalede başkaca bir usulsüzlük bulunmadığı da tespit edildiğine göre, mahkemenin şikayetin reddine dair kararının onanması gerekirken Dairemizce bozulduğu anlaşıldığından alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 22/10/2013 tarih ve 2013/23517 E., 2013/32814 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 20/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.