Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Davalı vekilinin icranın geri bırakılması talebi hakkında mahkemesince bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.1- 5320 sayılı Kanunun 6/1 ve CMK'nın 142/7 maddeleri gereğince kararın verildiği duruşmaya Cumhuriyet savcısının katılmaması ile raporu hükme esas alman bilirkişinin kimlik tespiti ve yemininin yaptırıldığı tutanağın katip ve hakim tarafından imzalanmaması suretiyle CMK'nın 188/1 ve 64/6. maddelerine muhalefet edilmesi,2- Tazminata esas yargılama sonunda davacının silahlı örgüt üyesi olma suçundan beraatine ancak sahte resmi evrak bulundurmak suçundan suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği anlaşılmakla; tutuklama müzekkeresinin aslı ya da onaylı örneği getirtilerek davacının hangi suçlardan tutuklanmasına karar verildiği kesin olarak tespit edilip, ilgili suç duyurusunun akıbeti de araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,3- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cerayan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hak ve nasafet kurallarına uygun makul ve makbul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, bu ölçülere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmedilmesi,4- Hükmolunan maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamı üzerinden davacı lehine vekalet ücreti tayini yerine ayrı ayrı vekalet ücreti tayin edilmesi ile davanın kısmen kabul edilmiş olması karşısında reddedilen tazminat miktarı üzerinden davalı yararına vekalet ücreti tayin edilemeyeceğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 04.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.