Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
DAVA VEKARAR:
Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda
yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen
hükmün süresi içinde şikayetçi ve şikayet olunan SGK vekillerince temyiz
edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Şikayetçi yetkilisi,
vergi borçları nedeniyle dava dışı borçlu şirketin aracına, 30.05.2008
tarihinde haciz konulduğunu, Çarşamba İcra Müdürlüğü tarafından 08.03.2010
tarihli sıra cetvelinde satış bedelinin garameten dağıtılmasına karar
verildiğini, vergi dairesinin haczinden evvel konulan hacizlerin yenilenmemesi
nedeniyle düştüğünü, haczi daha sonra tarihli olan SSK'ya sıra cetvelinde buna
göre sıra verilmesi gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar
verilmesini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan SGK
vekili, müvekkilinin 28.05.2009 tarihli haczine ilişkin alacağın, sehven
garamaye dahil edildiğini açıklayarak, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunanlar
Namık Demirbilek ve Şengüller Akaryakıt Tic. Ltd. Şti. vekili, şikayetin
süresinde yapılmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan Poyraz
Petrol Tur. Gıda İnş. Taah. Paz. Ltd. Şti., şikayete cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia,
savunma ve dosya kapsamına göre; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkındaki Kanunun 21/2. maddesi gereğince paylaşıma konu eşya ve gayrimenkulün
aynından doğan kamu alacaklarının rehinli alacaktan önce ödenmesinin gerektiği,
eşya ve gayrimenkulün aynından doğmayan diğer kamu alacaklarından dolayı
konulan haczin, diğer hacizlere iştirakinin ise, aynı Yasa'nın 21/1. maddesi
uyarınca kamu alacağının hacze iştiraki için bir malın öncelikle haczedilmiş
(kat'i olarak) ancak henüz paraya çevrilmemiş ve kamu alacağı için de
haczedilmiş olması gerektiği, ilk haczin, kamu alacağından dolayı konulması
halinde kamu idareleri haricinde (6183 sayılı Kanun'un 69. maddesi) diğer
alacaklıların kamu alacağına iştirakinden söz edilmediği, bu nedenle, kamu
alacağından dolayı konulan hacze, diğer alacaklıların iştirak edemeyeceği,
bedeli paylaşıma konu mal üzerine birden çok amme alacağından dolayı konulan
hacizlerin tarih sırasına göre belirleneceği, taşıta, şikayetçi ile sıra
cetvelinin 1. ve 2. sırasındaki şikayet olunanların 30.05.2008 tarihinde;
şikayet olunan 4. sıradaki SGK'nın, 28.05.2009 tarihinde haciz koydurduğu,
vergi dairesinin alacağının 5.197,38 TL'lik kısmının taşıtın aynından
kaynaklandığı ve bu nedenle satış bedelinden öncelikle ödenmesi gerekeceği,
arta kalan kısmın ise aynı tarihte haciz koyduran alacaklılar arasında
paylaşılması gerektiği, SGK'nın haczinin daha sonraki tarihli olup, kamu
kurumlarının haciz tarihine göre sıralanacağı, sırada sonra gelenin sıra
cetveline dahil edilemeyeceği, Poyraz Petrol'ün ihtiyati haczinin kesin hacze
dönüşmesinin şikayetçinin haciz tarihinden daha sonra olduğu için sıra
cetveline katılmaması gerektiği belirtilerek, şikayetin kısmen kabulü ile
şikayetçi alacağının 5.197,38 TL'lik kısmı taşıtın aynından kaynaklandığından
bu miktarın öncelikle şikayetçiye ödenmesine, bakiye miktarın, sıra cetveline
göre ödenmesine, 04.03.2010 tarihli sıra cetvelinde 3. sıradaki Poyraz Petrol
ve 4. sıradaki SGK'ya ayrılan payın şikayetçiye ödenmesine, paydan fazla meblağ
kalması halinde, şikayet olunanlar Poyraz Petrol ve SGK'ya ödenmesine karar
verilmiştir.
Kararı, şikayetçi ve
şikayet olunan SGK vekilleri temyiz etmiştir.
1-) Dosyadaki
yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin
takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan SGK vekilinin
temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-) Şikayetçi
vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Şikayet, sıra
cetvelinceki sıraya ilişkindir.
Şikayete konu
04.03.2010 tarihli sıra cetvelinin 1. sırasındaki şikayet olunan Namık
Demirbilek'in alacaklı olduğu Çarşamba 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1308 ve 2.
sırasındaki şikayet olunan Şengüller Akaryakıt Tic. Ltd. Şti.'nin alacaklı
olduğu Çarşamba 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1312 Esas sayılı dosyalarında
kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe girişildiği, bedeli paylaşıma konu araç
üzerine 02.06.2008 tarihinde ihtiyaten haciz konulduğu ve ödeme emrinin
09.06.2008 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerinde ödeme
emrine karşı itiraz ve şikayet süresi 5 gün, ödeme süresi ise 10
gündür.(İİK'nın 168/2,3,4.) Bu takip şeklinde ödeme süresi geçmeden kesin haciz
konulamayacağından (İİK m.78/I), henüz kesin haciz yetkisine sahip olmayan
alacaklının ihtiyati haczi de 5 günlük itiraz ve şikayet süresinin geçmesiyle
değil, 10 günlük ödeme süresinin geçmesiyle kesinleşerek, sıra cetveli
açısından kesin haczin hüküm ve sonuçlarını doğurur. Borçlu süresi içerisinde
itiraz etmezse ihtiyati haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşür. (İİK'nın 264/5.)
Buna göre şikayet olunanların ihtiyati haczinin 10 günlük ödeme süresinin
geçmesiyle 19.06.2008 günü mesai saati bitiminde kesin hacze dönüştüğü, bu
durumda şikayetçi Vergi Dairesi'nin 02.06.2008 tarihli haczinin ilk haciz
olduğu anlaşılmıştır.
İİK'nın 206. maddesi,
anılan Yasa'nın “İflasın hukuki neticeleri” başlıklı yedinci babında yer
almaktadır. Bu madde hükmü, iflas tasfiyesi sırasında düzenlenen sıra
cetvelindeki imtiyazları düzenlemekte olup, hacze iştirak hali dışında haciz
yolu ile ilgili takiplerde uygulanmaz. Haciz yolu ile takiplerde bedeli paylaşıma
konu malın satış tutarı bütün alacaklıların alacaklarını karşılamaya yetmezse,
bir sıra cetveli düzenlenir. Haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra
cetvelinde kural, alacaklıların haciz tarihlerine göre sıralanmasıdır. Bunun
için ilk kesin haciz sahibi alacaklı ve buna iştirak edebilecek diğer alacaklılar
belirlenerek hacze iştirak dereceleri oluşturulur.
6183 sayılı Kanun'un
69. maddesindeki koşullar varsa kamu alacağı sahibi olan bir alacaklı başka bir
kamu idaresi tarafından konulan kamu alacağının haczine iştirak edebilir. Öte
yandan 30.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4949 sayılı kanun ile değişik İİK'nın
268. maddesinin ilk cümlesi "261 inci maddeye göre ihtiyaten haczedilen
mallar, ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden önce diğer bir alacaklı tarafından
bu kanuna veya diğer kanunlara göre haczedilirse, ihtiyati haciz sahibi alacaklı,
bu hacze 100 üncü maddedeki şartlar dairesinde kendiliğinden ve muvakkaten
iştirak eder." hükmünü içermektedir. Buna göre ihtiyati haciz uygulatan
alacaklı 100. maddedeki belgelere sahipse ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden
önce konulan haciz, İcra İflas Kanunu'na göre veya başka herhangi bir kanuna
(örneğin, 6183 sayılı Kanun'a) göre konulmuşsa bu hacze iştirak edecektir. Önce
ihtiyati haciz uygulayan alacaklı 100. maddedeki belgelerden birine sahip değilse
bu durumda kamu alacağından dolayı konulan hacze iştirak edemeyecek ve satış
bedeli kamu idaresine ödenecektir. (Dr. Adnan Deynekli, Sedat Kısa, Hacizde ve İflasta
Sıra Cetveli, 3. Bası, Ankara, 2005, sh. 54) Dairemizin 29.12.2011 tarih ve
1836 E, 2935 K; 24.05.2012 tarih ve 1290 E, 3646 K. sayılı ilamında açıklandığı
üzere; İİK'nın 100. maddesi, 268/1. madde hükmündeki istisna dışında, ancak bu
kanuna göre yapılan icra takipleri bakımından uygulanabilir. Bir diğer ifade
ile anılan düzenleme ile kamu alacaklarının takip ve tahsili için 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre konulan
hacizlere iştirak, kural olarak mümkün değildir. İhtiyati haczin kesin
hacizlere iştirakini düzenleyen İİK’nun 268. maddesine göre önceki tarihli
ihtiyati haczin, henüz kesinleşmediği bir dönemde, bir başka alacaklı tarafından
konulan kesin hacze iştiraki için, aynı Yasa’nın 100. maddesindeki şartları da
sağlaması gerekir.
İlk haciz kamu
alacağı için konulmuş bir haciz değil, diğer anlatımla 3. kişinin haczi ise bu
hacze kamu alacağı, koşulları oluşmuş ise iştirak edebilir. Zira, 6183 sayılı
Kanun'un 21/1. maddesinde; üçüncü şahıslar tarafından haczedilen malların
paraya çevrilmesinden önce o mal üzerine kamu alacağı için haciz konulması
halinde kamu alacağının hacze iştirak edeceği ve satış bedelinin garameten
paylaştırılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm kamu alacaklarının ilk hacze iştirakleri
yönünden özel bir düzenleme olduğundan, İİK'nın 206. maddesi kamu alacaklarının
hacze iştirak etmesinde uygulanmaz. Kamu alacağının hacze iştiraki açısından
kamu alacağının niteliği ve ilk haczin dayandığı alacağın niteliği ile ilgili
bir ayrım yapılmadığından, kamu alacağının ve ilk haczin dayandığı alacak hangi
sebepten doğarsa doğsun kamu alacağı için satıştan önce haciz konulmuşsa ilk
hacze iştirak eder. İİK'nın 140. maddesinin ikinci fıkrasında 206. maddeye atıf
yapılmış ise de, bu maddedeki imtiyazların sadece aynı derecede hacze iştirak
eden ve kamu alacağı sahibi olmayan alacaklılara karşı ileri sürülmesi
mümkündür. Diğer bir deyişle, İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazlar, (hacze
iştirak hali hariç, İİK.m.100-101) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra
cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz
sahibi alacaklının önüne geçiremez. Dairemizin 29.11.2013 tarih ve 6030 E.,
7584 K. sayılı ilamı bu yöndedir.
Somut olayda, sıra
cetvelinin 1. ve 2. sırasındaki alacaklar için kambiyo senetlerine mahsus yolla
takibe girişilmiştir. Kambiyo senetleri, İİK'nın 100. maddesi uyarınca hacze
iştirak olanağı veren belgelerden değildir. İİK'nın 100/1. maddesinde sayılan
koşulları taşımadığı anlaşılan bu alacakların, ilk haciz olan şikayetçi Vergi
Dairesi'nin haczine iştiraki mümkün değildir.
Öte yandan, aracın
aynından kaynaklanan vergi alacağı olan 5.281,00 TL, 23.11.2009 tarihinde satış
bedelinden öncelikle şikayetçiye ödenmiş olup, mahkemece, aracın aynından
kaynaklanan vergi dışında kalan kısmın ilk haciz sahibi şikayetçiye ödenmesi
gerektiği gerekçede belirtilerek, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline
karar verilmesi gerekirken, ödenmemiş gibi, tekrar bu miktarın mükerrer olarak
ödenmesi sonucunu doğuracak şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Diğer yandan, sıra
cetveline yönelik şikayetlerde icra mahkemesi, önüne gelen şikayetleri
sonuçlandırmak ve icra müdürüne bu yönde talimat vermekle görevli olup,
düzenlenecek yeni sıra cetvelinde sıra cetvelinin hangi ilkelere göre
düzenleneceğini belirtmesi, diğer anlatımla, alacaklıların ne miktar için hangi
sıralarda yer alması gerektiğini saptaması, hukuka uygun olmayan kısımları
göstermesi, bu çerçevede işlem yapılması için icra müdürüne talimat vermesi
(İİK'nın m. 17/I) gerektiğinden, iptal nedenlerinin gerekçede belirtilmesi ve
hüküm fıkrasında sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi
gerekir. Buna göre mahkemece, hüküm fıkrasında ayrıca
sıralamanın/paylaştırmanın nasıl yapılacağının gösterilmesi, HMK'nın hüküm
fıkrasında gerekçeye ait herhangi bir sözün tekrar edilmemesine ilişkin 297/2.
maddesine aykırı olduğu gibi, icra müdürünün yerine geçilmek suretiyle sıra
cetvelinin düzenlenmesi anlamına da geldiğinden doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda 1
numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunan SGK vekilinin temyiz
itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi
vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, şikayetçi yararına
bozulmasına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu
açık olmak üzere, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.