MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Anayasanın 40/2, 5271 sayılı CMK'nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm fıkrasında, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, süresinin, başvuru şeklinin ve bu sürenin başlangıcının açıkça gösterilmesi gerekmekte olup, sanıkların yokluğunda verilen hükümde temyiz yoluna başvuru süresinin başlangıcının sanıkları yanıltıcı ve eksik biçimde “ 7 gün içerisinde Yargıtay yolu açık ” olarak belirtildiği anlaşılmakla, temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemesinde;1-Müştekinin işlettiği otelin kasasının anahtarla açılarak içindeki para ve telefonun çalındığı, karar tarihi itibariyle de müştekinin şikayetçi olup zararın giderilmediği olayda; sanıkların beyanlarında özetle, otelde bir süre çalıştıklarını, bu nedenle kasa anahtarının kendilerinde bulunduğunu ve maaşlarını alamadıklarını söylemeleri ile müşteki ve otel çalışanı olan 'ün karar tarihinden sonra mahkemeye gönderdikleri dilekçede; sanıkların otelde bir süre sigortasız çalışıp kasa anahtarını sanıklara 'ün bıraktığını ve zararın giderildiğini bildirmeleri karşısında, müşteki ile adı geçen otel çalışanının beyanlarına başvurulup; suç saatinin tespiti açısından müştekinin beyanları arasındaki çelişki giderildikten sonra, otel çalışanı olarak sanıklara kasa anahtarının devamlı surette teslim edilip edilmediği ve çalışmaları karşılığında otelden alacaklarının bulunup bulunmadığının araştırılarak, sonucuna göre sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1-b, TCK'nın 144/1-b ve TCK'nın 155. maddeleri kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi gerektiği,2-Sanık 'nın annesinin hükümden sonra 03.06.2008 tarihli dilekçe ekinde sunulan 09.01.2008 tarihli Akdeniz Üniversitesi Hastanesi ilaç raporunda sanığa“ madde bağımlılığına bağlı psikoz ve şizofren tanısı konulduğunun belirtilmiş olması karşısında; ilgili hastanelerden sanığın tıbbi dosyaları getirtilerek, suçtarihinde 5237 sayılı TCK’nın 32/1-2. maddesi gereğince, üzerine atılı suçun anlam ve sonuçlarını algılama veya bu eylemle ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunup bulunmadığı ya da azalmış olup olmadığı konusunda rapor düzenlettirilmesinden sonra hukuki durumunun saptanmasında zorunluluk bulunması,3-Müştekinin hükümden sonra göndermiş olduğu dilekçede zararının giderildiğini beyan etmesi karşısında; bozma sonrası yapılacak yargılamada, 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinin değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;Kabule göre de;4-Anayasa Mahkemesi'nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014-140 esas, 2015/85 karar sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... velisi ve sanık 'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereği sanıkların ceza süresi yönünden kazanılmış haklarının gözetilmesine, 30/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.