Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4733 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3778 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/12/2009NUMARASI : 2003/582-2009/459Taraflar arasında görülen davada;Davacı İdare, kayden vakfın paydaşı olduğu 7223 ada 1 parsel sayılı taşınmaza, davalının, bina yapmak, ağaç dikmek vs. suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, ecrimisil isteği yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Karar, taraflar vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 7223 ada 1 parsel sayılı taşınmazın Murat Paşa Vakfı ile dava dışı kişiler adına kayıtlı bulunduğu; davalının, taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı halde taşınmaz üzerine büyük kısmı imar yolunda kalacak şekilde bina yaptığı, talep edilen ecrimisili ise yargılama sırasında davacı idareye ödediği anlaşılmaktadır.Bu durumda, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne, ecrimisil isteği bakımından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının tüm, davacı idarenin öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, paylı mülkiyet üzere olan çekişme konusu 7223 ada 1 parsel sayılı taşınmazda dava dışı kişilerle birlikte Murat Paşa Vakfı'nın paydaş olduğu, davalının, kayden hak sahibi olmadığı ve anılan taşınmaza bina yapmak suretiyle kısmen müdahalesi belirlendiğine göre, paylı mülkiyet üzere olan taşınmazda paydaşların ortaklığa giren hakların korunmasına ilişkin davalarda diğer paydaşları temsil yetkisi bulunduğu yönündeki Türk Medeni Kanunun 693/son maddesi hükmü, ayrıca, bu tür mülkiyette paydaşlardan birinin açtığı dava sonucu verilen kararın taşınmazın tamamını kapsar nitelikte kurulması gerekeceği yönündeki 21.6.1944 tarih, 1944-13/24 sayılı İnançları Birleştirme Kararı gözetilerek davalının taşınmazdan mutlak olarak elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, anılan Yasa hükmü ve İnançları Birleştirme Kararı gözetilmeksizin davacının payına elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı idarenin, bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.