Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4725 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7249 - Esas Yıl 2012
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Suç tarihinde A. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde geçici memur statüsü ile mutemet olarak görev yapan sanığın, sözleşmeli öğretmenlerin ek ders ücretlerini bordrolarda yer alan miktarlardan farklı olarak banka hesaplarına eksik yatırıp kendi hesabına aktararak bu paraları mal edinme şeklinde gerçekleştirdiği eyleminde; yasal tevdii unsurunun bulunmaması ve bu paralar üzerinde koruma, gözetim sorumluluğunun da olmaması nazara alındığında kendisine usulsüz olarak ödeme yapılmasına olanak veren belgeler düzenleyerek kullanmak suretiyle çıkar sağlamasının belgelerin aldatıcı nitelikte olması durumunda sahtecilik ve kamu kurumuna karşı dolandırıcılık suçlarını oluşturacağı gözetilmeden suç nitelemesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;Sanığın zimmetine geçirdiği 851,60 TL.'nin suç tarihi itibari ile ekonomik koşullar ve paranın alım gücü nazara alındığında değerinin az olduğu dikkate alınıp hakkında 5237 sayılı TCK'nın 249.maddesinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,Sanığın zimmetine geçirdiği toplam 851,60 TL'yi mahkemece yapılan ihtar üzerine 24/12/2009 tarihinde Milli Eğitim Müdürlüğüne ödemiş ise de, hakkında henüz soruşturma başlamadan önce zimmet miktarını Milli Eğitim Müdürü olan tanık M. Ulaşabildiklerine ödeme yapması nedeniyle sanığın ödeme iradesinin soruşturma başlamadan önceye yönelik olduğu gözetilerek verilen cezasından 5237 sayılı TCK'nın 248/1.maddesi uyarınca 2/3 yerine, 248/2.maddesiyle 1/3 oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini,5237 sayılı TCK'nın 53/3.maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili haklarından koşullu salıverilme tarihine, 53/1-a,b,c,d,e maddesinde yazılı diğer haklarından 53/2.maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına şeklinde hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,5237 sayılı TCK'nın 53/1-a maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı zimmet suçunu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5.maddesi gereğince bu hak ve yetkinin yasaklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gözetilerek CMUK'nın 321 ve 326.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.