MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmazda 33 nolu özel parsele elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece davalıya tebligat yapılmaksızın sonuca gidilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davacının hak iddia ettiği 33 nolu özel parselde mülkiyet hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Çekişmeli 798 ada 31 numaralı parselin paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu davacı, davalı ve dava dışı kişilerin paydaş oldukları taşınmazda özel parselasyon yapıldığı sabittir.Nitekim, .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2010/265 Esas sayılı şufa davası, taşınmazda fiili kullanma biçiminin oluştuğu gerekçesiyle reddedilmiş ve karar kesinleşmiştir. 28/02/1994 tarihli imzası inkar edilmeyen belgeye göre de; davacıya ait 60 nolu özel parsel davalıya ait 33 nolu özel parsel ile takas edilmiş ve 33 nolu özel parsel davacının kullanımına bırakılmış olmasına rağmen keşifte 33 nolu özel parselin davalı tarafından kullanıldığı saptanmış olup esasen bu yön davalının da kabulündedir.Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.