MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Davacı, paydaşı olduğu 2647 ada 2 parselde yer alan 3. kat 9 numaralı bağımsız bölümü davalının otuz altı aydır haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.Davalı, davacının kardeşi olan dava dışı Sefer'in nikahsız eşi olduğunu, çekişme konusu taşınmaz davacı adına kayıtlı olsa da taşınmazın gerçekte Sefer'e ait olduğunu bu kişinin müşterek evi terk etmesi üzerine dava açıldığını ihtarname tarihine kadar kendisinden kira bedeli istenmediğini belirtip davanın reddini savunmuştur.Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “....Hal böyle olunca, öncelikle davada ileri sürülen isteklerden el atmanın önlenmesi isteği ile ilgili olarak keşfen saptanan ya da saptanacak dava değeri üzerinden peşin harcın alınması, bu zorunluluk yerine getirildiği takdirde davaya devam edilmesi gerekirken, anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmasının doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuş mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne ecrimisil isteğinin ise taşınmazın muvafakatle kullanıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.Çekişmeli bölümde davalının kayda dayalı bir hakkı bulunmamaktadır.Bu durumda; mahkemece, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 693/son Maddesi gözetilerek elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine.Davacının temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere, Ecrimisil kötüniyetli zilyedin malike ödemekle yükümlü olduğu bir nevi işgal tazminatıdır.Somut olayda; davalı taşınmazı muvafakata dayalı olarak kullanmakta iken 31/03/2011 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile muvafakat geri alınmıştır. Dolayısıyla davalı ihtarnamenin tebliğinden itibaren kötüniyetli duruma gelmiştir.Hâl böyle olunca; ihtarnamenin tebliği ile dava tarihi arasındaki dönem için belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile ecrimisil isteğinin reddedilmesi doğru değildir.Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.