Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4719 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3135 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A RBorçlu vekili, takip dayanağı uzlaşma tutanağının ilam niteliğinde olmadığını, fahiş faiz talep edildiğini, bileşik faiz uygulaması yapıldığını, yapılan ödemeler gözetilmeden faiz hesaplandığını, kefilin sorumluluğunun muayyen olması gerektiğinin dikkate alınmadığını, teminat alınmadan takip başlatılmasının doğru olmadığını, taraf teşkili bakımından sarihlik bulunmadığını ileri sürerek takibin, icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir.Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;İİK'nun 18/3. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkeme takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanmalıdır.Şikayet dilekçesinde, diğer şikayet sebepleri yanında; fahiş faiz talep edildiği, bileşik faiz uygulaması yapıldığı, yapılan ödemeler gözetilmeden faiz hesaplanmasının doğru olmadığı yönündeki iddiaların duruşma açılıp, gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerekir.Mahkemece, şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak, taraflardan faize yönelik şikayet hakkındaki delilleri sorularak, ileri sürülen nedenler ve toplanan deliller doğrultusunda, inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir...//..SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle hükmün İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 16.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.