Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 470 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1224 - Esas Yıl 2012





(.....Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan aldığı borç karşılığında toplam 250.000.00 TL.tutarında 3 adet bono verdiğini, tefeci olan davalıya müvekkili ve müvekkili adına dava dışı M.K. tarafından 209.000.00 TL nakit, yine iki adet 230.000.00 TL bedelli daire devir edildiğini, davalının tüm bu ödemelere karşılık bonoları iade etmediğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespitini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında, davacı ile aralarındaki ilişkinin uzun süreli olduğunu ve tefecilik ile ilgili olmadığını arkadaşı olması nedeniyle zaman zaman borç verdiğini, yapılan ödemelerin dava konusu bonolardan önceki tarihlerde alınan borca karşılık olduğunu taşınmazları ise bedelini ödeyerek satın aldıklarını beyan ederek davanın reddini istemiştir.Mahkemece, taşınmazların resmi satış senedinde bedelin peşin ödendiği, kaydı bulunduğu, 3.kişi tarafından yapılan ödemeler ise davacının borcuna yönelik olduğuna dair bir ibare bulunmadığı ancak 69.000 TL.ödemenin bir başka alacağa ilişkin olduğunun davalı yanca kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle, davacının taşınmaz devri ile dava dışı MK’nin yaptığı ödemelerin borcuna karşılık olduğunu kanıtlayamamış olduğundan tüm temyiz itirazlarının reddi, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2) Dava konusu bonolar 01.01.2008 tanzim tarihlidir. Bu tarihten önceki ödemelerin anılan bonolara yönelik olarak yapıldığı kabul edilemez. Mahkemece bu yön gözetilerek bilirkişiden davalının itirazı doğrultusunda ek rapor alınarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.HUKUK GENEL KURULU KARARIHukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan düşük faizli borç para istediğini ve senet karşılığı müvekkilinin davalıdan borç aldığını, 2 adet 50.000.00 TL ve 1 adet 150.000.00 TL bedelli senetleri davalıya verdiğini, senetlerde sadece bedelin yazılı olduğunu, diğer yerlerin daha sonra doldurulmak üzere boş olarak verildiğini, vadeleri gelmeden de bankadan havale ve EFT ile toplam 296.702.00 TL ödeme yapıldığını, davalının senetleri iade etmemesi üzerine müvekkilinin bu defa iki adet dairesini davalıya devrettiğini, tüm bu ödemelere ve devirlere rağmen davalının senetleri iade etmeyip senetlere istinaden ihtiyati haciz yoluna başvurduğunu ve müvekkili aleyhine takip başlatarak ikinci defa ödemeye zorladığını, mü-vekkilince havaleler ve 230.000.00 TL değerindeki dairelerin devri suretiyle toplamda 526.702.00 TL ödeme yapılmış olduğunu ve 250.000.00 TL'lik borcun fazlası ile karşılandığını ileri sürerek, müvekkilinin, davalıya borçlu olmadığının tespitine, senetlerin iadesine ve fazla ödemelerin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı taraf cevabında, davacının borç paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine aralarında para alışverişinin olduğunu, davacı tarafından müvekkilinin banka hesaplarına ilgili senetlere karşılık 87.702.00 TL yatırılmadığını, dava dışı MK tarafından yapılan 209.000.00 TL ödemenin ise davacının borcuna mahsuben olmadığını, bizzat MK'nin kendi borçları için ödemede bulunduğunu, ayrıca bu ödemelerin senetlerin tanzim tarihinden önce yapıldığını, dairelerin ise emlakçı aracılığıyla bulunduğunu ve bedelleri peşin ödenerek müvekkilince satın alındığını, senet bedellerine ilişkin ödeme yapılmış olsa idi ödeme sebebinin havale makbuzlarına şerh düşülmesi gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, senetlerin tanzim ve vade tarihlerinden sonra yapılan 69.000.00 TL dışındaki ödemeler bakımından davacı iddiasının ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra takiplerin dayanağı senetler nedeniyle davalıya 69.000.00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Taraf vekillerinin temyizi üzerine karar, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle bozulmuştur.Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiş; hükmü temyize davalı vekili getirmiştir.Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; davacının davalıya 69.000.00 TL borçlu olmadığına ilişkin olarak yerel mahkemece kurulan menfi tespit hükmüne esas alınan davacı ödemelerinin, davaya konu bonoların tanzim tarihinden sonra mı yoksa önce mi yapıldığı noktasında toplanmaktadır.Yerel mahkemece hükme esas alınan 18.01.2011 havale tarihli bilirkişi raporunda yapılan tespitle; davacı / borçlunun, davalı / alacaklıya, 15.02.2008; 13.03.2008; 26.03.2008; 01.05.2008 ve 23.05.2008 tarihlerinde toplam 69.000.00 TL ödeme yaptığı belirlenmiş ve mahkemece bu ödemelerle sınırlı olmak üzere davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Bu itibarla; davacı tarafından değişik tarihlerde yapılan ödemelerden sadece bonoların tanzim tarihinden sonrasına ilişkin bölümü yerel mahkemece dikkate alınarak menfi tespit hükmü kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.O halde, Özel Daire bozma ilamında dikkate alınması gerektiği belirtilen ödeme tarihi ile yerel mahkemece esas alınan ödeme tarihleri aynı olduğundan bu yöne ilişkin direnme kararı yerindedir.Ne var ki, ödemelerin miktarına yönelik diğer temyiz itirazları Özel Da-ire'since incelenmediğinden, dosyanın bu yönde inceleme yapılmak üzere Özel Daire'ye gönderilmesi gereklidir.SONUÇYukarıda açıklanan nedenlerle direnme kararı yerinde olup, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 19. HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE... Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar TEMYİZ HARCI • NİSBİ HARCA TABİ DAVA MAKTU HARCA TABİ DAVA Taraflar arasındaki “fazla mesai alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Muratlı Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 16.09.2010 gün ve 2009/61 E., 2010/224 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin İşveren şirketler arasında organik bağın bulunması- Tüzel kişilik perdesinin aralanması Y A R G I T A Y K A R A R IA) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, asgari geçim indirimi ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini istemiştir Takibin itirazla durması halinde yatırılan peşin harcın talep halinde alacaklıya iade edileceği Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 29/3. maddesi hükmüne göre “ilama da Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?