Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4695 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 30864 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 154. (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 133.) maddesine nazaran daha özel nitelikte bulunan ve 6102 sayılı TTK'nun 818/1-p (6762 sayılı TTK'nun 730/18.) maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 750. (eski 662.) maddesinde zamanaşımını kesen sebepler “dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi” şeklinde sınırlı olarak sayılmıştır. Yine, 6102 sayılı TTK'nun 818/1-p (6762 sayılı TTK'nun730/18.) maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 751/2. (eski 663/2.) maddesi gereğince zamanaşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zamanaşımı işlemeye başlar. Ayrıca, alacaklının yaptığı, takibin devamını sağlayıcı nitelikte her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar.İİK’nun 168/5. maddesi hükmü gereğince borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali için geçerlidir. Ancak, takibin kesinleşmediği hallerde, takip tarihinden sonra, fakat ödeme emrinin tebliğinden, diğer bir anlatımla takibin kesinleşmesinden önce gerçekleşen zamanaşımı itirazı hakkında İİK'nun 168/5 ve 169/a maddeleri koşullarında inceleme ve değerlendirme yapılması zorunludur.Somut olayda, alacaklının, zamanaşımı dolmadan 04/03/2009 tarihinde takibe başladığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 03/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takip tarihinden itibaren dosyanın işlemsiz bırakıldığından zamanaşımının dolduğuna yönelik itirazda bulunduğu, bu tarihte henüz takibin kesinleşmediği, dolayısıyla borçlunun itirazının İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında zamanaşımı itirazı olduğu ve aynı madde gereğince yasal beş günlük sürede 07/08/2015 tarihinde yapıldığı görülmektedir.03.02.2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanun'un 7. maddesiyle değişik 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesine göre; “Hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar. Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları, bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı dermeyan edildiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar.”Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise, o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, çek hakkında ibraz süresinin bitimi ile zamanaşımı işlemeye başlayacağına göre, çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle zamanaşımı süresi, 6762 Sayılı TTK'nun 726. maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanun'un 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde altı ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise üç yıldır.Takibe dayanak yapılan çekin keşide tarihi 25/02/2009 olup, ibraz süresi 03.02.2012 tarihinden önce dolduğundan, çek, altı aylık zamanaşımı süresine tabidir.Takibin başlatıldığı 04/03/2009 tarihinde zamanaşımı kesilmiş ve yeni bir süre işlemeye başlamıştır. Ancak, daha sonra itiraz eden borçlu yönünden, altı aylık sürede alacaklı tarafından zamanaşımını kesen herhangi bir takip işlemi yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, takip konusu çekin keşide tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK'nun (6273 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki) 726. maddesi gereğince altı aylık zamanaşımı dolmuştur.O halde, mahkemece, zamanaşımı itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.