Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 469 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6842 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TENKİSTaraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.01.2016 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:-KARAR-Dava, tenkis isteğine ilişkindir.Davacı, mirasbırakan ...'in kayden maliki olduğu 2329 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki dava konusu 10 nolu bağımsız bölümü 01.09.2008 tarihinde davalı kızına ölünceye kadar bakma akdi ile devrettiğini, murisin bakıma muhtaç olmadığını, emekli maaşı bulunduğunu, anılan temlikin saklı payı zedeleme kastı ile yapıldığını ileri sürerek sağlararası kazandırma işleminin iptali ile tenkise karar verilmesini istemiştir.Davalı, mirasbırakanın yaptığı tasarrufun ölünceye kadar bakma akdi olup ivazlı bir tasarruf olduğunu, murisin ölümünden 2 yıl önce demans hastası olduğunu, sürekli ve özenli bakım gerektiren dönemlerinde kendisinin murise baktığını, bakım borcunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Tarafların ortak mirasbırakanı ...'in kayden maliki olduğu dava konusu 2329 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 10 nolu bağımsız bölümünün intifa hakkını üzerinde tutarak kuru mülkiyetini 01.09.2008 tarihinde kızı olan davalı ...'ya ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiği, murisin 05.04.2012 tarihinde öldüğü ve geriye davacı oğlu ... ile davalı kızı ...'nın kaldığı kızı kaldığı kayden sabittir.Bilindiği üzere, ölünceye kadar bakma akitleri ivazlı akitlerden olup, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 565/4. maddesi gereğince akdin saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yapıldığı kanıtlanamadıkça tenkise tâbi olmayacağı kuşkusuzdur.Somut olayda tarafların ortak mirasbırakanları ... dava konusu taşınmazın intifa hakkını üzerinde tutarak, çıplak mülkiyetini 01.09.2008 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı kızı ...'ya temlik etmiş ve 05.04.2012 tarihinde ölmüştür. Temlik konusu tasarruf sağlararası bir tasarruf olduğuna, tasarruf tarihi ile mirasbırakanın ölüm tarihi arasında bir yıldan fazla bir süre geçmesine göre, mirasbırakanın yaptığı tasarruf mutlak tenkise tâbi tasarruflardan değildir. Mirasbırakanın yaptığı tasarrufun yani ölünceye kadar bakma akdinin saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı ile yaptığını davacı tarafın TMK'nın 6. ve 6100 sayılı HMK'nın 190.maddesine göre ispat etmesi gerekir. Dinlenilen davacı tanıklarının mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı ile temlikte bulunduğu konusunda beyanda bulunmamalarına ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılması için sözleşme anında temlikte bulunanın bakıma muhtaç olmasının şart olmamasına ve ekonomik durumunun bozuk olmasına göre mirasbırakanların saklı pay kurallarını etkisiz kılma amacı ile temlikte bulunduğu kanıtlanamamıştır.Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2015 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 1.350.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.