Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4655 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 358 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/05/2009NUMARASI : 2003/894-2009/305Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, kayden malik oldukları 248,54 ve 29 parsel sayılı taşınmazlara davalıların haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın yol açmak suretiyle elattıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile gelir kaybı ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteğinde bulunmuşlar,12.10.2007 tarihli dilekçe ile faiz talep etmişlerdir.Davalılar, çekişmeli taşınmazlardan geçen yolun DSİ tarafından açıldığını, petrol arama çalışmaları nedeniyle davacıların gelir kaybının söz konusu olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20.4.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat K.A.geldi ve temyiz eden vekili Avukat duruşma tebliğine rağmen gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi . tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve gelir kaybı ile eski hale getirme bedelinin tahsili isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden davacıların kayden paydaş oldukları 248,54 ve 29 parsel sayılı taşınmazlara, davalıların haklı ve geçerli bir nedene dayanmaksızın yol olarak kullanmak suretiyle haksız eylem nitelikli elatma olgusu keşfen saptanarak elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ancak, mahkemece eski hale getirme ve verim kaybından kaynaklanan zarar nedeniyle tazminata hükmedilmişse de, hükme dayanak yapılan keşif ve ziraat bilirkişi raporlarından verim kaybı zararının neye göre belirlendiği ,vuzuha kavuşturulmadığı gibi açıklıkla saptanamadığından bu konudaki bilirkişi raporlarının hükme yeterli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, mahallinde uzman bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak , davalı yanın elattığı bölüm dışındaki tarla olarak kullanılan yerlere ne gibi bir zarar verildiğinin, infazda duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıklıkla belirlenmesi, uzman bilirkişilerden bu konuda açıklayıcı ve doyurucu rapor alınması ondan sonra bedele ilişkin istek yönünden sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Tarafların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.12.2009 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan davalılar vekili için 750.00.-TL. duruşma avukatlık parasının karşı taraftan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.