Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Oluş ve dosya kapsamına göre; sanıkların doktor olan katılan M.. K..'a “birader senin hesabını kesmişler, sen bir çocuğu sakat bırakmışsın, seni bir mafyaya vermişler 40.000.-TL'ye anlaşmışlar ancak mafya seni öldürmeyecekmiş, sakat bırakacakmış” demesi üzerine katılanın bunu kabul etmemesi üzerine bu kez, sanık Muhammet'in “seninle dostluğumuz var eski arkadaşız, sana yardım edeceğim, bu işi halledeceğim sabahtan beri bu işle uğraşıyorum” deyip, arabadan indiği ve katılanın duyacağı bir mesafeden telefonla konuşmaya başladığı, telefon konuşmasından sonra, katılana dönüp “10.000.-TL’ye ikna ettim, 5000.-TL mafyaya vereceğiz, 5000.-TL'de seni mafyaya veren çocuğun ailesine vereceğiz, 10.000-TL verdiğinde bu işi halledeceğiz” dediği, katılanın parasının olmadığını ifade etmesi nedeniyle, sanık Muhammet'in “o zaman bana bu gün 2.000-3.000.-TL ne bulursan ver, sen benim arkadaşımsın, ben arabamı da mafyaya veririm arabayı da 7.000.-TL sayarız, bu şekilde bunlardan kurtuluruz, sen daha sonra arabanın parasını bana ödersin, sürekli olarak “bundan kimseyi haberdar etme, polise haber verme, polise haber verirsen karşında beni bulursun, kana kan düşman oluruz”” dediği, akabinde arka koltukta oturan diğer sanık Sadık'tan “şu benim emaneti ver lazım olur belki, polise karşı kullanırım” dediğini, o arada Sadık’ın da arka taraftan bir tabanca uzattığını, görebileceği şekilde Muhammet’in aldığı tabancayı koltuğun altına koyduğu, katılanın şikayeti üzerine, daha önceden seri numaraları alınmış 1.000.- TL'nin alınması şeklinde gelişen eylemde; sanıkların herhangi bir örgüt ismi söylemeksizin, katılanı korkutmak amacıyla bu sözü söyledikleri anlaşılmakla; uygulama koşulları bulunmayan TCK'nın 149.maddesinin (f) bendi ile uygulama yapılması,2-24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar S.. Ç.. ve M.. M.. savunmanları ile o yer Cumhuriyet Savcısı ve katılan M.. K.. vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.