DAVA: Davacı, sehven fazla ödenen işe başlatmama tazminatı alacağının
ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası
için Tetkik Hakimi G.Y.Koçak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra
dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işveren vekili, davalı işçiye kesinleşen feshin geçersizliği ve işe iade
davası üzerine işe başlatılmaması nedeni ile giydirilmiş ücret üzerinden işe
başlatmama tazminatının ödendiğini, davalının ayrıca fark alacakları için dava
açtığını ve açılan dava davada işe başlatmama tazminatının fazla ödendiğinin
bilirkişi raporu ile saptandığını, sehven ödenen fazla işe başlatmama tazminatının
davalı işçiden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işçi vekili, görev, yetki ve zamanaşımı itirazı yanında işe başlatmanın
çıplak brüt ücret üzerinden hesaplanacağına dair hüküm bulunmadığını, işe
başlatmama tazminatının kıdem tazminatı gibi yasal hükümlere göre gelir vergisi
kesintisine tabi olmadığını, işe başlatmama tazminatının davacı işverenin muhasebe
departmanı tarafından hesaplanıp ödendiğini, davanın reddi gerektiğini
savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda emsal karar gerekçe gösterilerek, işe
başlatmama tazminatının çıplak ücretten hesaplanması gerektiği, davacı işveren
tarafından işe başlatmama tazminatının ise giydirilmiş ücretten hesaplanıp ödendiği,
sehven ödenen fazla miktarın davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın
kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Gerekçe:
Dava tarihinde mülga, ancak işe başlatmama tazminatının ödendiği tarihte
yürürlükte olan 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 61 ve 01.07.2012 tarihinde
yürürlükte olan 6098 Sayılı T.B.K.'nun 77. maddesindeki düzenlemelere göre,
sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona
ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak
gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşmenin borç doğurmasının nedeni, kişinin iradesi
dışında mal varlığında bir eksilmenin meydana gelmesidir.
Hukuki muamelenin (akdin) kurulmaması, eksik kurulması veya geçersiz
kurulması gibi hukuki sebebin geçersiz olması, gerçekleşmemiş olması, sonradan
ortadan kalkması, borç olmayan şeyin yanlışlıkla ödenmesi, zenginleşmenin
zenginleşenin müdahalesinden doğması, yine zenginleşmenin umulmayan bir
olaydan doğması sebepsiz zenginleşme yollarından sayılır. Bir borcu ifa etmek
düşüncesiyle veya karşı taraftan bir edimin ifası beklentisiyle yapılan ifalar sonucu
vuku bulan kazandırmalar, ifa sonucu zenginleşme oluşturur ve bu sebepsiz
zenginleşme konusu olur.
Dava konusu talebi oluşturan sebepsiz zenginleşme davalarında B.K.nun
66. maddesine göre; iade alacaklısının geri alma hakkının varlığını öğrenmesinden
itibaren 1 yıl (6098 sayılı TBK.’da bu süre 2 yıl olarak belirlenmiştir) ve her halde
bu hakkın doğduğu tarihten itibaren 10 yıl sonra nedensiz zenginleşmeden doğan
iade istemi zamanaşımına uğrar. Bir yıllık süre zarar görenin malvarlığındaki
eksilmeye yol açan eylem ve işlemin haksız olduğuna kesin olarak kanı bulunduğu
ve mal varlığındaki eksilmenin miktarıyla haksız edinenin şahsını tam olarak
öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlayacaktır. 10 yıllık süre ise iade borcunun
doğduğu andan itibaren işlemeye başlayacaktır.
Diğer taraftan geri verme borcunun kapsamı, sebepsiz zenginleşen kimsenin
iyiniyetli olup olmamasına göre değişir. Zenginleşen kimse iyiniyetli ise, yani
malvarlığında gerçekleşen zenginleşmeyi geri vereceğini bilmiyor veya bilmesi
gerekmiyorsa, geri verme anında elinde kalmış olan miktarı vermekle borcundan
kurtulur. Daha önce elinden çıkmış olan kısmı geri vermekle yükümlü değildir. Geri
vermede iyiniyetli kabulde, fakirleşen ve zenginleşenin konumlarına, özellikle sosyal
ve ekonomik durumlarına göre mülga BK.’nun 43 ve 44, 6098 sayılı TBK.’nun 51
ve 52. Maddeleri uyarınca güvenin korunması ilkesinin yargıcın takdir yetkisi ile
dengelenerek tamamlanması, bu yolla hakkaniyete ulaşılarak iadesi istenen miktarın
azaltılması veya tamamen kaldırılması söz konusu olmalıdır(Yargıtay İçtihatı
Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 27.01.1973 gün 6/2 sayılı kararı. Dairemizin
23.10.2009 gün ve 2009/33526 Esas, 2009/28432 Kararı)
Ayrıca belirtmek gerekir ki taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde, bir
tarafta oluşturulan güvenin korunması ilkesi de önem taşır. Kanunun getirdiği
güvenin korunmasına ilişkin hükümler yanında, tarafların sözlü veya yazılı
davranışları bu güven ortamını sağlayabilir. Sağlanan güvenin, güven sorumluluğu kapsamında, hukuken korunması gerekir. Güven sorumluluğunda taraflar
birbirlerinden bekledikleri güveni boşa çıkarmamalıdır.
Dosya içeriğine göre davalı işçiye açtığı ve kesinleşen feshin geçersizliği ve
işe iade kararı sonrası davacı işveren tarafından 10.12.2010 tarihinde banka yolu ile
giydirilmiş ücret üzerinden işe başlatmama tazminatı ödenmiştir. Davalı işçinin fark
alacaklar için dava açması üzerine açılan davada 05.05.2011 tarihli bilirkişi raporu ile
davalı işçiye işe başlatmama tazminatının çıplak ücret üzerinden ödenmesi
gerekirken, giydirilmiş ücret üzerinden ödeme yapılarak fazla ödeme yapıldığı
saptanmıştır. Bunun üzerine davacı işveren bu saptamanın tespitinden ve
öğrenmeden itibaren bir yıl geçtikten sonra 29.11.2012 tarihinde giydirilmiş-çıplak
ücret farkından kaynaklanan fazla ödemenin davalı işçiden tahsiline karar verilmesi
için bu davayı açmıştır.
Somut uyuşmazlıkta bir borcu ifa etmek düşüncesiyle davacı işveren
tarafından işe başlatmama tazminatının çıplak brüt ücret üzerinden ödenmesi
yerine giydirilmiş ücret üzerinden ödenmesi nedeni ile davalı işçide bir zenginleşme
olduğu sabittir. Ancak bu hukuki işlemi gerçekleştiren fakirleşen işverenin kendisi
olup mal varlığında eksilme iradesine dayandığı gibi giydirilmiş ücret üzerinden
hatalı ödemeyi bilirkişi raporundan sonra öğrenildikten sonra 818 sayılı BK.
Hükümlerinin yürürlükte olduğu zamana göre bir yıl geçtikten sonra dava
açılmıştır.
Davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı kabul edilse dahi davalı işçi
giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanan tazminatın bu ücret üzerinden ödenmesi
gerektiğini sanarak kabul ettiğinden iyiniyetli olduğunun kabulü gerekir.Davacı
işveren tazminatı hatalı hesaplasa da kendi hesaplaması ile karşı tarafa güven
vermiştir. Dava açıldığında hatalı olarak ödenen miktarın iyiniyetli kabul eden
davalı işçinin geri verme anında yedinde kaldığı da belirlenmemiştir. Diğer taraftan
hatalı ödemeyi yapan davacı işveren ekonomik ve sosyal açıdan üstün, iyiniyetle
zenginleşen işçi ise zayıf konumdadır. Güvenin korunması, hakkaniyet ilkeleri
gereği bir borcu ifa etmek düşüncesiyle davacı işveren tarafından giydirilmiş ücret
üzerinden ödenen işe başlatmama tazminatından fazla ödemenin istenmesi doğru
değildir. Davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin
alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.02.2015 tarihinde oy birliği
ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Ziynet eşyası-belirsiz alacak davası
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
BAŞKANLIĞI
ESAS NO : 2014/13262
KARAR NO : 2015/5108
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MALATYA 2. AİLE MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2014
NUMARASI : 2013/626-2014/180
DAVACI :
DAVALI :
Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı Da
SANIĞIN DENETİM SÜRESİ İÇİNDE YENİ BİR SUÇ İŞLEMESİ - ZAMANAŞIMI
Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
eksik harcın yatırılması için önce normal bir süre verilmesi zorunlu olmayıp, mahkemece doğrudan kesin mehil verilebilir. Ne var ki, verilen kesin mehil makul bir süreyi kapsamalıdır.
(...Kadastro sırasında dava konusu 136 ada 2 ve 6 ile 139 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar davalı C.. G.., 139 ada 6 parsel sayılı taşınmaz eşit paylarla davalı C.. G.. ve dava dışı Z. Y., 136 ada 3 ve 128 ada 1 parsel sayılı taşınmaz davalı M.. G.., 136 ada 4 parsel sayılı taşınmaz davalı H. G., 136
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?