Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 46434 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8030 - Esas Yıl 2015





Yağma ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından sanık ...'nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 497/1, 193/2, 59 ve 74. maddeleri gereğince 12 yıl 9 ay 10 gün ağır hapis ve 5 ay 10 gün hapis cezalan ile cezalandırılmasına dair ...Ağır Ceza Mahkemesinin 16/05/2002 tarihli ve 2002/26 Esas, 2002/130 sayılı kararının infazı sırasında 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun lehe hükümlerinin uygulanması talebi üzerine sanığın konut dokunulmazlığını ihlal suçundan evvelce verilip kesinleşen 5 ay 10 gün hapis cezasının aynen infazına, yağma suçundan 5237 sayılı Kanunun 149/1-a-h ve 62.maddesi gereğince 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezalarının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 99.maddesi gereğince 8 yıl 9 ay 10 gün hapis cezası olarak infaz edilmesine ilişkin, aynı Mahkemenin 19/07/2005 tarih ve 2002/26 esas, 2002/130 sayılı ek kararına karşı ... Bakanlığının 01/09/2015 gün ve 2015/17914/57685 sayılı kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/09/2015 gün ve KYB/2015/307166 sayılı ihbar yazısı ile infaz dosyası 26/10/2015 tarihinde Dairemize gönderilmekle incelendi:Anılan Yazıda;(Dosya kapsamına göre;1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddesindeki “Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.” şeklindeki düzenleme ile Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 18/11/2005 tarihli ve 2005/2691-3395 sayılı ve Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 13/10/2005 tarihli ve 2005/10431-12718 sayılı ilâmlarına nazaran, sonraki kanunun unsurlarının veya özel hâllerinin değişmesi, cezanın teşdiden tayini nedeni sayılacak olguların tartışılması, alt ve üst sınırlar arasında bir oran belirlenmesi yada artırım veya indirim sebeplerinin değerlendirilmesi, cezanın paraya veya tedbire çevrilmesi veya ertelenmesi hususunda mahkemece takdir hakkının kullanılması ve böylece bireyselleştirme yapılmasının zorunlu olduğu hâllerde ise, duruşma açılmak suretiyle tüm bunların neden ve gerekçeleri de gösterilerek hüküm kurulması gerekeceği gözetilmeden dosya üzerinde karar verilmesinde,2- Sanığın geceleyin müştekinin konutuna girerek müştekiyi bıçakla tehdit etmek suretiyle bir kısım mallarını gasbetme şeklindeki eyleminin, 5237 sayılı Kanun’un 149/1-a-d-h maddesinde nitelikli hal olarak düzenlendiği, ayrıca konut dokunulmazlığını ihlal suçundan ceza verilemeyeceği gözetilmeden fazla ceza tayininde,3- 5237 sayılı Kanun’da, cezaların toplanacağına dair herhangi bir hükmün bulunmadığı, 5275 sayılı Kanun’un 99. maddesinde, kişi hakkında verilen her bir cezanın bağımsız olduğu ve varlıklarını ayrı ayrı koruyacakları belirtilmiş olup, 765 sayılı Kanun uyarınca verilen cezaların infaz şekli ile 5237 sayılı Kanun ile verilen cezalarının infaz şekli ve sürelerinin farklı olduğu cihetle, cezaların toplanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,isabet görülmemiş olduğundan bahisle 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması) Dairemizden istenilmiştir.TÜ R K M İ L L E T İ A D I N AKanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbar yazısı, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görüldüğünden kabulü ile, hükümlü ... hakkında... Ağır Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 19/07/2005 tarih, 2002/26 esas ve 2002/130 ek karar sayılı ilamın, 5271 sayılı CMK'nın 309/4.maddesi gereğince BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK'nın 309/4-b maddesine göre Mahkemesince duruşma açılarak yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hükmün verilmesine, 16/05/2002 tarihli ilk hükümdeki ceza süresini aşmamak koşuluyla infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 24/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.