Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 463 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3646 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 16. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/10/2014NUMARASI : 2013/268-2014/460Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya ait taşınmazın 01.03.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya kiraya verildiğini, 2012 yılı Aralık ayı bakiye kira bedeli ile 2013 yılı Ocak ve Şubat ayı kira bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalı borçlunun haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, taşınmazın 25.12.2012 tarihinde tahliye edilerek anahtarın davacının görevlendirdiği emlakçıya teslim edildiğini, bu hususun 24.01.2013 tarihli ihtarname ile davacıya bildirildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Takibe esas alınan ve hükme dayanak teşkil edilen 01.03.2006 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bu kira sözleşmesine dayanarak 12.03.2013 tarihinde başlattığı icra takibinde aylık 3.000 TL'den 2012 yılı Aralık ayı 1.500 TL bakiye kira alacağı ile 2013 yılı Ocak ve Şubat ayları kira alacağı olmak üzere toplam 7.500 TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir. Sözleşmenin özel şartları 6. maddesinde "Kiracının, kira sözleşmesinin yenilenmesini talep etmemesi halinde mecuru boşaltacağını en geç kira sözleşmesinin hitamından iki önce kiralayana yazılı olarak bildirecektir. Bu bildirimi yapmaması nedeniyle mecurun boş kalmasına sebebiyet vermesi halinde boş kalan zamana ilişkin kira paraları ile kiralayananın uğracağı tüm zarar ve ziyanı ödemeyi kabul ve taahhüt eder." hükmüne yer verilmiştir. Davalı vekili, taşınmazın 25.12.2012 tarihinde tahliye edildiğini beyan etmiş olup, davacı vekili de 20.10.2014 havale tarihli dilekçesinde taşınmazın 25.12.2012 tarihinde tahliye edildiğini kabul etmiştir. Davalı kiracı tarafından keşide edilen 24.01.2013 tarihli ihtarname sözleşmenin 6. maddesine uygun olmadığından Mahkemenin kabulünde olduğu gibi kiralananın erken tahliyesi söz konusudur. Kiralananın erken tahliyesi halinde kural olarak kiracı, kira süresinin sonuna kadarki kira bedelinden sorumlu olup kiralayanın da tahliye edilen taşınmazın yeniden kiraya verilmesi hususunda gayret göstererek zararın artmasını önlemesi için kendine düşen yükümlülüğü yerine getirmesi gerekir. Bu halde davacının zararı tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira bedelinden ibarettir. Davalı kiracı, taşınmazın tahliye edildiği tarihe kadar kira bedelinden, tahliye tarihinden sonra da TBK.nun 325.maddesine göre kiralananın aynı şartlarda ne kadar sürede kiraya verilebileceği belirlenen makul süre kira bedelinden sorumludur. Mahkemece mahallinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak dava konusu yerin aynı şartlarda ne kadar sürede kiraya verilebileceği hususunda denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporu alındıktan sonra davalı kiracının tahliye tarihi olan 25.12.2012 tarihine kadar kira bedelinden, bu tarihten sonra kira sözleşmesi süresi ile sınırlı olarak belirlenen makul süre kira bedelinden sorumlu olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.