Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4627 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1221 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek icranın geri bırakılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 3 yıllık zamanaşımı dolmadığından, şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.Takibe dayanak bononun vade tarihi itibariyle yürürlükte olup olayda uygulanması gereken mülga 6762 sayılı TTK.nun 662. maddesinde; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleri ile zamanaşımının kesileceği belirtilmiştir. Öte yandan, alacaklı tarafından yapılan icra takip işlemleri de zamanaşımını keser. 6762 sayılı TTK. nun 663/2.maddesine göre ise, zamanaşımının kesilmesi ile kesildiği tarihten itibaren yeni bir süre işlemeye başlar.Diğer taraftan İİK.nun 78/2. maddesi gereğince, alacaklının haciz isteme hakkı, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl geçmekle düşer. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre ise, haciz talebi kanuni müddet içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya işlemden kaldırılır. Dolayısıyla ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde alacaklının haciz istemesi halinde icra dosyasının işlemden kaldırılması söz konusu olmayacaktır.Somut olayda, ödeme emrinin 09.06.2009 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun bu tarihten itibaren bir yıllık sürede haciz talebinde bulunduğu görüldüğünden icra dosyasının işlemden kaldırılması söz konusu olamayacağından alacaklı tarafça 01.04.2014 tarihinde dosyanın yenilenmesi talebinin icra takip işlemi olarak sayılmayacağının kabulü gerekir. Bu kabule göre, icra takip dosyasında 27.09.2011 tarihinden şikayet tarihi olan 13.04.2015 tarihine kadar icra takip işlemi yapılmadığı dolayısıyla 3 yıllık zamanaşımının dolduğu anlaşılmıştır.O halde, Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde yukarıda belirtilen tarihler arasında lehtar konumunda olan muteriz borçlu hakkında 3 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşıldığından mahkemece, İİK'nun 71. maddesi yollamasıyla aynı Yasa'nın 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.