Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Şefik'in mağdur Osman'a yönelik eyleminin sübutu kabul, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının yerinde olmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,Ancak;Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık Şefik ile mağdur Osman’ın komşu oldukları, olay tarihinden bir süre önce mağdur tarafından, sanığın eşi olan tanık Lütfiye'nin elle ve sözle birkaç kez taciz edildiği, mağdurun tacizlerine telefonla devam etmesi ve durumu sanığa iletmemesi için tehditte bulunması üzerine, Lütfiye'nin evini terkettiği ve durumu eşi olan sanığa telefonla bildirdiği, olay günü de sanık ile mağdurun oturdukları binanın merdivenlerinde karşılaştıkları, sanığın mağdura hitaben "karıma ne yaptın" diye sorduğu, mağdurun ise "sattım lan" diyerek cevap verdiği ve belinden tabancasını çıkararak doldur-boşalt yapmaya çalıştığı, bunun üzerine sanığın kendisine yönelmiş haksız saldırıyı defetmek için üzerinde bulunan bıçak ile bir tanesi batına nafiz olup ince bağırsakta yaralanmaya ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde birden fazla darbe ile mağduru yaraladığı olayda; sanığın meşru savunma sınırlarıiçerisinde kalan eyleminden dolayı 5237 sayılı TCK'nın 25/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/2 maddeleri uyarınca beraati yerine yazılı şekilde haksız tahrik altında kasten öldürme suçuna teşebbüsten cezalandırılmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet Savcısı ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 20/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.