Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4569 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 3993 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiKatılanlar :1-..., 2-...Suç :Taksirle öldürmeHüküm :TCK'nın 85/1, 62/1, 50/1-a-4, 52/2-4, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet, sürücü belgesinin geri alınması.Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanık ve katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanığın saat 17:15 sıralarında idaresindeki kapalı kasa kamyonet ile tek yönlü, 10 m genişliğindeki, meskun mahal, düz yolda, olay yerinin 500 m öncesinden başlamak üzere yol üzerinde bulunan 90, 70 ve 50 km hız sınırlarını gösterir trafik işaretlerine ve olay yerinden 30 m önce bulunan yaya geçidi levhasına rağmen, kendi beyanına göre; 80 km hızla yolun sol şeridinde seyrettiği bir sırada, solundan yola giren 2003 doğumlu ...’e yolun sol şeridi üzerinde, yolun 40-50 cm kadar içinde aracının sol ön kısmı ile çarpması, çarpma noktasına göre yolun sağına doğru 31 m ilerde duruşa geçmesi sonucu adı geçenin 07/06/2013 günü ölümüne neden olduğu olayda, kolluktaki beyanında en fazla 80 km hızla seyrettiğini bildirmiş iken savcılıktaki beyanında, 60-70 km hızla ilerlerken yolun kenarında öğrencilerin beklediğini gördüğünü, bir kısmının yaklaştığı sırada karşıya geçtiğini, bu nedenle yavaşladığını, tahmini 60 km hızla ilerlemeye başladığını, ölenin de aralarında bulunduğu öğrencilerin yolun kenarında beklemeye devam ettiklerini, kendisini gördüklerini, yanlarından geçmeye başladığı esnada ölenin aniden yola fırladığını beyan eden sanığın olay yerinin 30 m öncesinde bulunan yaya geçidi levhasını gördüğünde hızını 50 km’nin altına düşürmesi, yaya öğrencileri gördüğünde de güvenli geçişlerini sağlamak yolunda fren tedbirine başvurması gerekirken hız sınırını %50’den fazla aşacak şekilde 80 km hızla seyretmiş olmakla eşit kusurlu olduğunun ve yolun karşısına geçmeye çalışan öğrencilerin ölümüne neden olabileceğini öngören, ancak şoförlük yeteneklerine, şansına ve öğrencilerin kendilerini araçlardan koruma yönünde dikkatli davranacaklarına güvenmek suretiyle, hiç istemediği neticenin gerçekleşmeyeceği yönünde yanlış bir zan ile hareket etmiş bulunan sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğunun gözetilmemesi,2-Kendilerini vekil ile temsil ettiren katılanlar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.