Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 453 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19433 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ... İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : ŞikayetYukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:KARAR1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu'nun 12. maddesinde "Kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri kağıtları ve her türlü taahhütname ve sözleşmeler ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy ve mahalle ihtiyar heyeti tarafından parasız olarak tasdik olunur. Bu suretle tasdik olunan senet ve belgeler İcra İflas Kanunu'nun 38. maddesinde yazılı belgeler hükmündedir...." şeklindeki düzenleme anılan senetlerin ilam niteliğinde olup ilamlı takibe konu edileceğini göstermektedir.4541 sayılı Kanun'a dayanak olan "Şehir ve Kasabadaki Mahalle ve İhtiyar Kurulları ile ilgili Tüzüğün 32. maddesinin (4) fıkrası 33. maddesinin (II) bendinin 4. fıkrası gereği söz konusu senetlerde yer verilen ihtiyar heyeti tasdikinde çoğunluğun (ekseriyetin) onayı yeterlidir. Buna göre şehir ve kasabalarda mahalle muhtar ve heyeti bir muhtar ve dört üyeden oluştuğu için bir muhtar ve iki heyet üyesinin onayı yeterlidir.Somut olayda ilamlı icra takibine konu edilen 2904 sayılı Tarım Kredi Kooperatifi'nin 124 Nolu Tarım Kredi Kooperatifliği Kredi Genel Sözleşmesi yukarıda belirtildiği üzere mahalle muhtarı ve iki ihtiyar heyeti üyesi tarafından imzalanmıştır. Bu hali ile dayanak senet ilam niteliğindedir. Mahkeme kararında yer verilen kredi borç senetlerinin İİK. 38. maddesinde sayılan belgelerden olmadıkları, noterce tasdik edilmedikleri ve ihtiyar heyeti üyelerinin çoğunluğunun tasdikinin de mevcut olmadığı, bu haliyle takip konusu sözleşme ve borç senetlerinin ilam niteliğini haiz olmadıkları gerekçesi ile takibin iptaline dair verilen hüküm doğru değildir. Diğer şikayet nedenleri incelenerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.