MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/03/2009NUMARASI : 2008/307-2009/32Taraflar arasında görülen davada;Davacı,198 ada 9 parsel sayılı taşınmazın Sultan Beyazıt Vakfından icareli olarak arsa vasfı ile Yunan T. T. kızı E. adına tespit ve tescil edildiğini, ancak bu kayıt malikinin gerçek kişi olmadığını, inançlı işlemle onun malik olarak gösterildiğini, gerçekte taşınmazın kilisenin zilyet ve tasarrufunda olup Eshası Hükmiye Cetvelinde ve 1936 beyannamesinde yer aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece" yeni yasal düzenlemeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılması gerektiği" gerekçeleri ile bozulmuş, olup, hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultsunda yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldüDava, Ortaköy A.F. Rum Kilisesi ve Ayayorgi Kilisesi Kabristanı ve Mektepleri Vakfı tarafından açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, Hazine ve kayyım sıfatıyla İstanbul Deftardarlığı aleyhine açılan davanın husumetten reddine, Vakıflar Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişmeli 198 ada 9 parsel sayılı taşınmazın Sultan Beyazıt Vakfından icareli olarak 10.4.1950 tarihinde kadastroca Yunan T.E. T. adına tespit ve tescil edildiği, gaip olduğu gerekçesiyle İstanbul 1. Sulh Hukuk Hakimliğinin 9.4.1991 tarih 21/146 sayılı kararı ile 3561 Sayılı Yasa gereğince İstanbul Defterdarının kayyım atandığı; davacı vakıf tarafından Vakıflar İdaresine beyanname verilmiş olduğu, ayrıca dava konusu parsel üzerinde iki adet T. kızı E. tarafından davacı vakfa bağışlandığının bildirildiği,Vakıflar İdaresi tarafından Hazine aleyhine açılan tescil davası sonunda, 25.10.2005 tarih 155/ 269 sayılı ilam ile mahlulen Sultan Beyazıt Vakfı adına tesciline karar verilerek, temyiz edilmeksizin 10.7.2006 tarihinde kesinleştiği, 27.6.2007 tarihli bilirkişi raporunda; nam-ı müstear yoluyla T. kızı E. adına kayıtlı taşınmaz için 2762 Sayılı yasanın 29. maddesinin uygulanmasına olanak bulunmadığının, davacı vakfı adına tescili gerektiğini bildirerek eldeki davayı açmış, mahkemece T. kızı E.'nun gerçek kişi olup, mirasçısı bulunmadığı ve gaip olduğundan çekişmeli taşınmazın vakfına rücu edeceği gerekçesiyle davalı vakıflar idaresi bakımından davanın esastan , diğer davalılar yönünden ise husumetten reddine, dair kararın davacı tarafından temyizi üzerine, Dairece yürürlüğe giren yeni yasal düzenlemeler çerçevesinde toplanan ve toplanacak tarafı delillerinin değerlendirilmesi gerektiği" gerekçeleri ile bozulmasına karar verilmiştir.Ne var ki, eksiğin tamamlatılması sonucu getirtilen ve dosyaya sunulan Vakıflar Genel Müdürlüğünün 29.01.2010 tarihli yazısı ve eklerinden de anlaşılacağı üzere: davacı vakıf tarafından çekişme konusu taşınmazla ilgili olarak 5737 Sayılı Vakıflar Kanununun geçici 7. maddesine istinaden adı geçen vakfın vakıfları adına tescili için 7.8.2008 tarihli yazısı ile müracaatı olduğu, 5737 Sayılı Vakıflar Kanununun geçici 7. maddesi gereği Vakıflar Meclisince değerlendirilerek karar altına alınmak üzere 5.11.2009 tarihli yazısı ile Vakıflar Genel Müdürlüğüne gönderildiğinin çalışmaların halen devam ettiğinin bildirildiği görülmektedir.Öle ise, söz konusu müracaatın sonucunun ve oluşacak Vakıflar Meclisi Kararının beklenilmesi v e sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceğinde kuşku yoktur.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.