MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... hakkındaki davanın kabulüne; davalı ... hakkındaki davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.-KARAR-Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Davacı, annesi olan mirasbırakan ...'ın paydaşı olduğu 54 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü komşu 53 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından olan davalıların direk ve tel örgü ile çevirip ağaç dikmek, tarım yapmak, zirai alet ve traktör koymak suretiyle işgal ettiklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemiş; yargılama sırasında ise bilirkişi raporunda tespit edilen yola yapılan elatmanın önlenmesini de istemiştir.Müdahiller; dava konusu 54 parsel sayılı taşınmazda elbirliği halinde malik olduklarını belirtip maktu harç yatırarak davaya asli müdahale talebinde bulunmuşlardır.Davalı ..., taşınmazın elbirliği mülkiyetine tabi olduğunu, davacının tek başına dava açamayacağını, davanın esastan da reddi gerektiğini savunmuştur.Davalı ..., cevap vermemiştir.Mahkemece, davalı ... yönünden çekişmeli taşınmaza müdahalesinin ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine; davacının ve müdahil davacıların elbirliği halinde maliki olduğu taşınmazın 54,60 m2 lik bölümüne ve kadastral yolun 158,55 m2 lik bölümüne davalının tecavüzünün keşfen saptandığı gerekçesi ile 54 parsel için paya vaki; kadastral yola ise mutlak surette elatmanın önlenmesine her iki yerde bulunan ağaçların sökülmesine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 2.050,00 m2 yüzölçümlü arsa vasfındaki 54 parsel sayılı taşınmazın elbirliği halinde ve paylı mülkiyet üzere davacı, davalılar müdahiller ve dava dışı kişilere ait olduğu, davalı ...'nin aynı zamanda komşu 53 parsel sayılı taşınmazda dava dışı kişiler ile birlikte paydaş bulunduğu, davalının 54 parsel sayılı taşınmazın 54,60 m2’lik bölümünü ve kadastral yolun 158,55 m2 lik bölümünü 53 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte kullandığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir.4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.), Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak (fiilen) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya ortaklığın satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "ahde vefa" kuralının yanında TMK'nin 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.Somut olaya gelince; mahkemece belirtilen ilkeler çerçevesinde bir araştırma yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilke ve olgular gözetilerek inceleme ve araştırma yapılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere noksan soruşturmaya dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmadığı gibi kadastral yola elatmanın önlenmesi hakkında usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde bu husus hakkında hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.Davalı ... vekilinin, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.