Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 44668 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7329 - Esas Yıl 2013





Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Suç tarihinde 18 yaşından küçük bulunan sanık hakkında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasası'nın 35/1.maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması veya aynı Yasa'nın 3.fıkrası gereğince sosyal inceleme raporu aldırılmama nedeninin gerekçeli kararda tartışılmaması,2-) Oluş ve dosya kapsamına göre, mağdurun aşamalarda "Olay günü akşam üzeri havanın kararmaya başladığını, saatini hatırlamadığı zamanda arkadaşı Aşkın ile beraber evden çıktıklarını, TANSAŞ civarında gezdikleri sırada huzurda bulunan okuldan tanıdığı ve belalı olarak bildiği bir kişinin yanında iki arkadaşı daha olduğu halde 3 kişi karşıdan geldiklerini, önlerini kesip, 'sizinle konuşacağımız var' diyerek PTT parkına götürdüklerini, parkın girişinde Aşkın ile iki arkadaşının kaldığını, Onur'un kendisini içeriye bir banka götürüp oturttuğunu, yanına da kendisinin oturduğunu ve telefonunu istediğini, 'telefon babama ait veremem' dediğini, bunun üzerine ısrar etmeye başladığını, 'telefonu bir hafta sonra sana vereceğim' dediğini, parkın girişinde arkadaşı Aşkın’ın başında suça sürüklenen çocuğun iki arkadaşını daha bırakıp kendisini parkın içtarafına aldığını, bu koşullarda kaçacak bir durumunun da olmadığını, mecburen telefonu verdiğini, telefonu alıp gittiklerini, o gün arkadaşı Aşkın’dan bir şey alınmadığını, bir gün sonra arkadaşları Gediz ve Muslu ile birlikte gezerken Onur’u gördüğünü, telefonunu istediğini, sanığın telefonu 90 TL ye sattığını söylediğini, daha sonra sanığın para istediğini, mağdurun yok dediğini, üstünü aramadığını, arkadaşı Gediz’den para istediğini, Gediz'in yok dediğini, bunun üzerine üzerini aradığını ve para çıkarsa sinkaf ederim dediğini, o gün üstünü aramadığını, herhangi bir para da vermediğini, daha sonraki günlerde de telefonunun iade edilmediğini ve parasının ödenmediğini, şikayetçi olduğunu" ifade ettiği, Sanığın ise aşamalarda, “Üzerine atılı suçu kabul etmediğini, telefonu kullanmak için mağdurdan istediğini, özel olarak parka götürmediğini, zaten parka girdiğini, telefonu Aşkın'ın yanında çıkarıp kendisine verdiğini, kullanmak için telefonu aldığını, elini mağdurun cebine sokmak suretiyle telefonu almadığını” söylediği,Tanık Aşkın'ın emniyette alınan beyanında, “Olay günü sanığın iki arkadaşıyla birlikte yanlarına gelerek kendileriyle işi olduğunu, TELEKOM Parkı'na gelmelerini söylediğini, birlikte söz konusu parka gittiklerini, sanığın kendisine ve yanında bulunan iki şahsa parkın girişinde beklemelerini söylediğini, kendisinin Semih isimli şahısla kapıda beklediğini, sanığın mağdurla birlikte parkın içine girip bir banka oturduklarını, uzaktan gördüğü kadarıyla sanığın baskıyla mağdurdan cep telefonunu çıkarmasını” beyan ettiği,Tanık Aşkın'ın ifadesinde, yapılan bu baskının ne anlama geldiği ve ne olduğu şeklinde bir ayrıntıya yer verilmediği,Mağdurun aşamalarda "Telefonunu çıkarıp babasına ait olduğunu söylediğini, sanığın bir hafta sonra getireceğini belirterek telefonun sim kartı ve hafıza kartını çıkarıp mağdura verdiğini, cep telefonunu ise kendi cebine koyduğunu, ikisinin birlikte banktan kalktıklarını, sanığın mağdura hitaben tekrar cep telefonunu bir hafta sonra alırsın şeklinde söyleyip oradan ayrıldıklarını'' ifade ettiğinin anlaşılması karşısında;Öncelikle olayın bir noktada görgü tanığı olan A.. P..'nın usulüne uygun olarak olay hakkındaki andlı beyanı saptanarak, tanık Aşkın'ın beyanında geçen Semih isimli şahsın açık kimlik bilgileri tespit edilip, gereğinde dinlendikten ve sanığın bulunduğu çevrede nasıl bir kişilik olarak tanındığı da resen araştırılıp, sonucuna göre, delillerin bir bütün halinde takdiri ile eylemdeki cebir, tehdit, ve/veya zorun yağma suçundaki nicelik ve nitelik boyutuna ulaşıp ulaşmadığının takdiri gerekirken, eksik soruşturma ile yetinilip, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık O.. Ö.. savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.