Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4450 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5052 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel mahkemenin görevsizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, kayıt maliki ile davacının murisinin aynı kişi olduğunun tespiti isteğine ilişkin olup, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) yürürlüğü zamanında 19.12.2014 tarihinde açılmış; mahkemece, davada mülkiyet uyuşmazlığının doğduğu, bu nedenle yargılamanın asliye hukuk mahkemesinde yapılması gerektiği belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Bilindiği üzere, HMK'nın 382/1. maddesinde; "Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır" hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir.Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu, önce genel çerçevesi belirlenerek daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından, yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Başka bir ifadeyle, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilebilir.Bu tür işlerde, talep eden taraf ile hasım gösterilen Tapu Müdürlüğü arasında bir uyuşmazlık yoktur. Tapu Müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte, yargılamada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemiyeceği gibi, ilgili tarafın davayı kabulü de sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir.Diğer taraftan, 382. maddenin 2-ç/1. fıkrasında "Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması" çekişmesiz yargı işi olarak sayılmış olup, niteliği itibariyle tapu kayıt maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti işleri de bu tanıma uymaktadır. Dava dışı kişilerin asli müdahil sıfatıyla davaya katılmaları ve kayıt malikinin kendi murisleri olduğunu ileri sürmeleri de davayı çekişmesiz yargı kapsamından çıkarmaz; mülkiyet nakline sebebiyet vermemek açısından ancak davanın ret sebebini oluşturabilir.Hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması yerine, görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir.Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenle yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.