MAHKEMESİ : İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, tebliğ tarihinin 22.01.2014 olarak düzeltilmesini ve borcu olmadığını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; tebligatın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Tebligat Kanunu'nun uygulanmasına dair yönetmeliğin 16/2. maddesine göre “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebligat zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir.” Bu yönetmeliğe göre 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğuna dair tebliğ evrakı üzerine kayıt düşülmesi zorunludur. Yani; tebligatı çıkaran mercii tarafından adres kayıt sitemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından 21/2. maddesine göre tebliğ işlemi yapılamaz.Somut olayda; borçlunun bilinen en son adresine çıkartılarak tebliğ edilemeden iade edilen bir tebligat bulunmadığı gibi, icra müdürlüğünce tebliğ mazbatasına tebligatın T.K'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edilmesi hususunda bir kayıt düşülmüş de değildir. Bu durumda yapılan tebligat usulsüz olmakla süresinde ileri sürülen şikayetin kabulü ile T.K.'nun 32. maddesi gereğince bildirilen ıttıla tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekirken yazılı şakilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.