Kasten öldürme suçundan sanığın, TCK'nun 37, 81/1, 62, 53 ve 63. maddeleri uyarınca 25 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 12.12.2012 gün ve 219-405 sayılı resen temyize tabi olan hükmün sanık müdafii ile katılan vekili tarafından da temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 17.06.2014 gün ve 997-3552 sayı ile;"... Sanık ...nın kasten insan öldürme suçundan kurulan hüküm yönünden;Sanık ... 'ın maktulü bıçakla yaralayarak öldürme eylemine, sanık Hakkı'nın ne surette ve hangi eylemi ile doğrudan fail olarak ya da yardım eden olarak katıldığı hususu hükmün gerekçesinde yeterli şekilde tartışılmadan, sanığın TCK'nun 37. maddesi anlamında fail olarak cezalandırılmasına karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi ise 11.09.2014 gün ve 295-220 sayı ile;"Sanık ..., olay günü arkadaşları ...ve ...'la beraber olduklarını ve bir miktar alkol aldıklarını,Sanık ...., hazırlıkta 04.06.2011 tarihinde verdiği savunmasında,...'nın 'Vur ...' demesi üzerine maktule, üzerindeki bıçakla vurduğunu,Sanık ..., sorguda Kızılcahamam Sulh Ceza Mahkemesinde 04.06.2011 tarihli savunmasında, 'ben, ... ve ... beraberdik ... tuvalet ihtiyacımı gideriyordum, Hakkı'nın biriyle tartıştığını gördüm, ne oluyor diye sordum, maktul sana ne diyerek çıkıştı, küfür etti, aramızda kavga oldu, ...'un almış olduğu bıçaklardan bir tanesi bende, bir tanesi ..'taydı, vurduğumu hatırlıyorum, ...da bana vur dedi, ben de vurdum,' şeklindeki beyanı,Sanık ..., 26.06.2012 tarihli duruşmada, iddianamede belirtilen suçlamaları kabul ettiğini, ... ve ... ı'nın arkadaşı olduğunu beyan ederek, '...'nin bileğini ... tuttu, yerde bıçağın düşüşünü fark ettim, yerden bıçağı aldım, ...nin nefes alamadığını fark ettim, bıçakta kan olup olmadığını fark etmedim' diyerek daha önce verdiği beyanlarını değiştirmiştir.Sanık ..., hazırlıktaki 04.06.2011 tarihli beyanında, ...'ın maktulle konuşmaya başladığını, ...'ın ne yapacaksın lan diyerek tokat attığını, ...'ın sağ eliyle kendi sağından uzanarak maktule vurduğunu, maktulün ağzından kan geldiğini beyan etmiştir.Sanık ... sorguda,Sulh Ceza Mahkemesinde 04.06.2011 tarihli savunmasında, '... ile maktul birbirlerine girdiler, ilk tokatı ...attı, aramızda itiş kakış oldu, sağ bileğinden tuttum evine git dedim. Sağ kolunun arkasından bıçağı sol tarafına vurdu. İtiş kakış oldu. ...'a vur dediğimi hatırlamıyorum' demiştir.Sanık ... 26.06.2012 tarihli duruşmada verdiği savunmasında, 'H.. ile maktul küfürleşmeye başladı. Sonra .., ..'e bir tokat attı. İtiş kakış şeklinde kavga devam etti. Ben maktulü...'dan iki üç adım uzaklaştırdım. .. geldi bıçakla galiba sol tarafına vurdu' demiştir.Yapılan tespitte maktule ait DNA profilinin tespit edildiği, ...'ın sol el yüzük parmağı tırnak numunesinde maktule ait DNA profili bulunduğu, ...'ın da sağ el serçe parmak arasında maktule ait DNA profili bulunduğu,Sanık ...'ın yer göstermesi üzerine ele geçirilen suç aleti bıçak üzerinde maktul ...'ye ait DNA profilinin bulunduğu,Belirtilmiş olduğundan, sanık ...'ın TCK 37. madde kapsamında sanık .... ile birlikte kasten adam öldürme suçunu işlediği açıkça delillerle ve beyanlarla anlatılmış olduğundan, mahkememiz gerekçesinde yeterli şekilde tartışma yapılmadan verilen bozma kararı usul ve yasaya uygun bulunmadığı" şeklindeki gerekçeyle direnerek önceki hükümde olduğu gibi sanığın cezalandırılmasına karar vermiştir.Resen temyize tabi olan direnme hükmünün sanık müdafii tarafından da temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.09.2015 tarih, 388625 sayı ve "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.CEZA GENEL KURULU KARARISanık H.. U.. hakkında kasten öldürme suçundan verilen mahkumiyet hükmü Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup direnme hükmünün kapsamına göre inceleme sanık ... hakkında kasten öldürme suçundan verilen kararla sınırlı olarak yapılmıştır.Özel Daire ile yerel mahkeme arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; kasten öldürme suçundan TCK’nun 37. maddesi kapsamında asli fail olarak cezalandırılmasına karar verilen sanığın eylemlerinin hükmün gerekçesinde yeterli şekilde tartışılıp tartışılmadığının tespitine ilişkin ise de, Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, yerel mahkeme direnme kararının eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.Ceza Genel Kurulunun süreklilik kazanmış uygulamalarına göre şeklen ısrar kararı verilmiş olsa dahi;a) Bozma kararı doğrultusunda işlem yapmak,b) Bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak,c) Bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme ya da toplanan yeni delillere dayanmak,d) Önceki kararda yer almayan ve daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak,Suretiyle verilen hüküm, direnme kararı olmayıp, bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni bir hükümdür. Bu nitelikteki bir hükmün temyiz edilmesi halinde ise incelemenin Yargıtay'ın ilgili dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.İncelenen dosya kapsamından;Özel Dairece önceki hüküm; "Sanık H...'ın maktulü bıçakla yaralayarak öldürme eylemine, sanık ...'nın ne surette ve hangi eylemi ile doğrudan fail olarak ya da yardım eden olarak katıldığı hususu hükmün gerekçesinde yeterli şekilde tartışılmadan, sanığın TCK'nun 37. maddesi anlamında fail olarak cezalandırılmasına karar verilmesi" isabetsizliğinden bozulmuş, mahalli mahkemece ise; "Sanık ..., olay günü arkadaşları ... ve...la beraber olduklarını ve bir miktar alkol aldıklarını,Sanık H... U.., hazırlıkta 04.06.2011 tarihinde verdiği savunmasında, ...'nın 'Vur...' demesi üzerine maktule, üzerindeki bıçakla vurduğunu,Sanık H U.., sorguda ... Sulh Ceza Mahkemesinde 04.06.2011 tarihli savunmasında, 'ben, ...ve..beraberdik ... tuvalet ihtiyacımı gideriyordum, ...'nın biriyle tartıştığını gördüm, ne oluyor diye sordum, maktul sana ne diyerek çıkıştı, küfür etti, aramızda kavga oldu, Mesut'un almış olduğu bıçaklardan bir tanesi bende, bir tanesi ..'taydı, vurduğumu hatırlıyorum, Hakkı da bana vur dedi, ben de vurdum,' şeklindeki beyanı,Sanık H.. U.., 26.06.2012 tarihli duruşmada, iddianamede belirtilen suçlamaları kabul ettiğini,... ve ..'nın arkadaşı olduğunu beyan ederek, '...'nin bileğini Hakkı tuttu, yerde bıçağın düşüşünü fark ettim, yerden bıçağı aldım, ...'nin nefes alamadığını fark ettim, bıçakta kan olup olmadığını fark etmedim' diyerek daha önce verdiği beyanlarını değiştirmiştir.Sanık ..., hazırlıktaki 04.06.2011 tarihli beyanında, H..'ın maktulle konuşmaya başladığını, ..'ın ne yapacaksın lan diyerek tokat attığını, ...'ın sağ eliyle kendi sağından uzanarak maktule vurduğunu, maktulün ağzından kan geldiğini beyan etmiştir.Sanık ... sorguda, Kızılcahamam Sulh Ceza Mahkemesinde 04.06.2011 tarihli savunmasında, '... ile maktul birbirlerine girdiler, ilk tokatı ...attı, aramızda itiş kakış oldu, sağ bileğinden tuttum evine git dedim. Sağ kolunun arkasından bıçağı sol tarafına vurdu. İtiş kakış oldu. H..'a vur dediğimi hatırlamıyorum' demiştir.Sanık ... 26.06.2012 tarihli duruşmada verdiği savunmasında, '... ile maktul küfürleşmeye başladı. Sonra .'e bir tokat attı. İtiş kakış şeklinde kavga devam etti. Ben maktulü H..'dan iki üç adım uzaklaştırdım. H.. geldi bıçakla galiba sol tarafına vurdu' demiştir.Yapılan tespitte maktule ait DNA profilinin tespit edildiği, ...'ın sol el yüzük parmağı tırnak numunesinde maktule ait DNA profili bulunduğu, ...'ın da sağ el serçe parmak arasında maktule ait DNA profili bulunduğu,Sanık ...'ın yer göstermesi üzerine ele geçirilen suç aleti bıçak üzerinde maktul ...'ye ait DNA profilinin bulunduğu,Belirtilmiş olduğundan, sanık ...'ın TCK 37. madde kapsamında sanık H..U.. ile birlikte kasten adam öldürme suçunu işlediği açıkça delillerle ve beyanlarla anlatılmış olduğu" biçiminde, bozma ilamında tartışılması istenen, ilk hükümde yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçeyle beraat kararı verilmiştir.Bu itibarla, mahalli mahkemenin son kararı, direnme niteliğinde bulunmayıp, bozma ilamında tartışılması gerektiği belirtilen hususlar tartışıldıktan sonra "eylemli uyma neticesi verilen yeni hüküm" olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.SONUÇ:Açıklanan nedenlerle;Ağır Ceza Mahkemesinin 11.09.2014 tarih ve 295-220 sayılı kararı, eylemli uyma sonucu verilen yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılabilmesi amacıyla Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.02.2016 tarihinde yapılan müzakerede oybirliğiyle karar verildi.