Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4374 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4533 - Esas Yıl 2013
T.C.D A N I Ş T A YONBEŞİNCİ DAİREEsas No : 2013/4533Karar No : 2016/4374Temyiz Eden (Davacılar) : 1- 2- 3- 4- Vekili : HKarşı Taraf (Davalı) : Vekili : Av.İstemin Özeti :Davacılardan ve 'nin çocukları, ve 'nin ise kardeşleri olan Yılmaz Birinci'nin, 13/05/2008 tarihinde Düzce İli Akçakoca Öğretmenevi'nde staj eğitimini yapmakta iken bir başka stajyer öğrenci tarafından uğradığı bıçaklı saldırıda yaralanmasının ardından davalı idarece hizmet kusuru işlenerek yeterli düzeyde ve zamanında tıbbi müdahalede bulunulmaması nedeniyle hayatını kaybettiğinden bahisle uğradıkları ileri sürülen maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle açılan dava sonucunda, Sakarya 2. İdare Mahkemesi'nce; Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22/06/2011 tarih ve 2020 karar sayılı raporda özetle; "Yılmaz Birinci hakkında düzenlenen adli ve tıbbi belgelerde bulunan veriler birlikte değerlendirildiğinde, klinik ve otopsi bulgularına göre kişinin ölümünün kesici delici alet yaralanmasına bağlı kalp ve akciğer harabiyeti ile kanamadan ileri geldiği, bu yaralanmanın tek başına öldürücü nitelikte olduğu, olayın saat 18:40 - 18:50 saatleri arasında meydana geldiği, saat 18:52'de ambulansın olay yerine geldiği, saat 19:00'da hastanın Akçakoca Devlet Hastanesi'ne nakledildiği, hastaneye getirildiğinde genel durumunun kötü, bilincinin bulanık, kan basıncının 80/40 mHg alındığı, damar yolu açılarak mayi verildiği, doktor eşliğinde ambulansla saat 19:07'de Düzce Üniversitesi'ne sevk edildiği, Düzce Üniversitesi'ne saat 19:27'de giriş yaptırıldığında hastanın ölü duhul kabul edildiği ve otopside saptanan yaralanmanın yaptığı harabiyet ile birlikte değerlendirildiğinde, olay yerine gelen ambulansta hekimin olmaması ve Akçakoca Devlet Hastanesi'nde de damar yolunun açılıp mayi takviyesi ile sevk edilmesinin tıp kurallarına uygun olduğu"nun mütalaa edildiği, anılan rapor uyarınca davacılar yakınının yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olayda davalı idarenin tazminat sorumluluğunu doğuracak mahiyette herhangi bir hizmet kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.Savunmanın Özeti :Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINAKarar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi'nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kararın Bozulması" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, Sakarya 2. İdare Mahkemesi'nin 20/10/2011 tarih ve E:2010/22, K:2011/1084 sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun'un 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.