Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Volkan’ın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde bozma nedeni saklı kalmak üzere suç niteliği tayin, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiştir.Ancak;Oluşa ve dosya içeriğine göre, sanık Volkan’ın idaresindeki kamyonet ile seyir halinde bulunduğu sırada, önüne tali yoldan maktül Ramazan’ın idaresindeki minübüsün tehlikeli bir şekilde çıktığı, bu nedenle sanığın sellektör yapmaya başladığı, bir süre sonra sanık ve maktulün araçlarını yol kenarında durdurdukları, sanığın, maktulün ve maktülün kullandığı minübüsteki tanıkların araçlardan indikleri, sanık ve maktul arasında yol kenarında başlayan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, kavga sırasında sanığın yumrukla vurması sonucu maktulün savrularak yola düştüğü, bu sırada yoldan geçen bir kamyonun maktulun bacaklarının üstünden geçtiği daha sonra maktülün buna bağlı olarak gelişen yağ embolisi nedeniyle öldüğü olayda;1-) Maktule yumruk vurmak suretiyle dengesini kaybederek yola düşmesine sebebiyet veren sanığın, yoldan geçmekte olan araçlardan birinin maktule çarpabileceğini ve bunun sonucu yağ embolisinden ölebileceğini öngöremeyerek gerçekleştirdiği hareketleri sonucu taksirle öldürme suçunun oluştuğu anlaşıldığı halde, bilinçli taksirle öldürme suçundan hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayini,2-) Kabule göre; sanık hakkında hükmolunan uzun süreli hapis cezasının bilinçli taksir halinde 5237 sayılı TCK'nun 50/4. maddesinin 2. cümlesi uyarınca adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,Yasaya aykırı olup, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 02/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.