MAHKEMESİ : NİZİP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/11/2009NUMARASI : 2009/371-2009/804Taraflar arasında görülen davada; Davacı, yaşlı ve bakıma muhtaç olduğunu, davalı kızının ölene kadar kendisine bakacağı konusunda kandırarak 23 ve 15 parseldeki paylarını satış sözleşmesi yoluyla devraldığını, yeni öğrendiğini, işlemin ölünceye kadar bakma akdi olarak yapıldığını zannettiğini ileri sürüp, davalı adına olan 2/8'er payın iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında davacının ölümü ile mirasçıları davayı takip etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak dava dilekçesinde gösterilen ve itiraza uğramayan değer üzerinden avukatlık ücreti tayin ve takdiri gerekirken keşfen belirlenen ancak harcı tamamlanmayan değer üzerinden fazla vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, bozma kararında keşfen belirlenen ve fakat yargılama sırasında harcı ikmal edilmeyen değer üzerinden avukatlık ücretinin hüküm altına alınmasının doğru olmadığına değinilmiş ve mahkemece anılan bu bozma kararına uyulmuştur.Bozma kararına uyulmakla tarafları yararına usulü kazanılmış hak doğacağı açıktır. Ne var ki, mahkemece anılan bu husus gözardı edilerek bozmaya muhatap olan yerel mahkeme hükmü ile harç tahsiline karar verilmesi hususu esas alınarak yeniden aynı şekilde avukatlık ücretinin karar altına alınmış olması usulü kazanılmış hakkın bertaraf edilmesi niteliğindedir. O halde, bozma kararında belirtildiği şekilde karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere fazla vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir.Davalının, temyiz itirazı bu sebeple yerindedir. Kabulüyle hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.