MAHKEMESİ : MARMARİS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 09/06/2009NUMARASI : 2008/244-2009/426Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalı adına kayıtlı bulunan 292 sayılı parselin tamamının kesinleşmiş kıyı kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürüp, tapu kaydının iptalini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın tamamının kıyı kenar çizgisi içinde kaldığının keşfen belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, tapu iptali ve taşınmaz sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın 15.11.1974 tarihinde kadastro tespiti ile davalı adına tespit edildiği ve çap kaydının tesis edildiği anlaşılmaktadır.Davadan sonra ve karar tarihinden önce 14.3.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Yasanın 12/3.maddesi hükmüne yapılan ilave ile taşınmazın niteliğine ve tarafların sıfatına bakılmaksızın kesin hüküm halini almamış davalarda da 12/3.maddesi hükmünün uygulanacağı öngörülmüştür. O halde, anılan yasal düzenlemenin eldeki davada da tatbik edilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ne varki, mahkemece anılan husus gözardı edilmek suretiyle taşınmazın 28.11.1997 tarih 5/3 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca belirlenen kıyı kenar çizgisine göre 3621 Sayılı Yasanın 4.maddesinde tanımı yapılan kıyıda kaldığı belirlenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olması isabetsizdir.Ayrıca, şu da ifade edilmelidir ki, her dava açıldığı tarihteki koşullara tabidir. Bir kimsenin dava tarihi itibariyle davasında haklı olduğu halde sonradan çıkan bir yasa veya İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderleri ve bu giderlerden sayılan avukatlık ücretinden sorumlu tutulamayacağı izahtan varestedir.Öyle ise, yukarıda değinilen 5841 Sayılı Yasa hükümleri gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi bakımından yerel mahkeme kararı bozulmalıdır.Tarafların, temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.