Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 423 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13325 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIMTaraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Davacı vekili, ... ilçesi ... köyünde bulunan 254 parsel sayılı taşınmazın ... adına kayıtlı olduğunu, .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/572 D. İş sayılı dosyasında tespit edildiği üzere davalı ...'in dava konusu taşınmazın bir kısmına haksız olarak el attığını, el atılan taşınmazın 1. derece sit alanı içerisinde kaldığını ileri sürerek davalının 254 parsel sayılı taşınmaza el atmasının önlenmesine ve davalının el attığı alan üzerindeki muhdesatların yıkımına karar verilmesini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmazın 1972 yılından ölümüne kadar muris babası tarafından her yıl Milli Emlak Müdürlüğü'ne ecrimisil ödenmek suretiyle narenciye ağaçları ekilerek kullanıldığını,1980 yılından itibaren ise dava konusu taşınmaz üzerine yaklaşık 600 adet narenciye ağacı dikmek suretiyle kendisinin kullandığını, ancak her yıl Mal Müdürlüğü'nün belirlediği ecrimisil bedelini ödediğini, ayrıca yetiştirdiği ağaçların toplam bedelinin kullandığı zemin değerinden fazla olduğunu, bu zamana kadar idarenin kendisine bahse konu taşınmazı kullanması için muvafakat verdiğini, davacı idarenin kötüniyetli olarak dava açtığını bildirip davanın reddini, davanın kabul edilmesi halinde ise taşınmaz üzerindeki ağaç bedellerinin tarafına ödenmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, davacı idarenin kayden maliki olduğu dava konusu 254 sayılı parseli, davalı tarafın 1970'li yıllardan beri kullanmasına ses çıkarmayarak ecrimisil aldığı, davacının eldeki davayı açmada iyi niyetli sayılamayacağı, 4721 sayılı TMK'nun 723. maddesi uyarınca davalının çekişmeli taşınmaz üzerine diktiği ağaçların gerçek değeri olan 78.080,00 TL'nin davalıya ödenmesi şartıyla davanın kabulü ile davalının çekişmeli taşınmaza el atmasının önlenmesine karar vermiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 254 sayılı parselin 24/11/1964 tarihinde davacı hazine adına kadastro çalışmaları sonucunda tescil edildiği, mahallinde yapılan keşif sonucu tanzim edilen 02/02/2007 tarihli fen bilirkişi raporunda davalının çekişmeli taşınmazın 10.133,52 m2'sini kullandığının tespit edildiği, taşınmazın bir bölümünün hazineye ecrimisil ödenerek 1980 yılından beri ağaç dikmek suretiyle kendisi tarafından kullanıldığının davalının da kabulünde olduğuna göre, Mahkemece davalının çekişmeli taşınmaza el atmasının önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir, Reddine.Davacının temyiz itirazlarına gelince;Bilindiği üzere, TMK’nun 729/1maddesinin yollamasıyla 723/3 maddesi " yapıyı yaptıran malzeme sahibi iyi niyetli değilse, hakimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir" hükmünü içermektedir.Somut olayda; davalının, davacıya 1980 yılından beri ecrimisil ödemek suretiyle çekişmeli taşınmazın bir bölümüne zilyet olduğu ve zilyetliğinin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı açıktır. Bu nedenle davalının iyiniyetli olmayan zilyet olduğunun kabulü gerekir. TMK'nun bu düzenlemesi karşısında kötüniyetli zilyet olan davalının ancak enkaz bedelini davacıdan isteyebileceği açıktır.Hâl böyle olunca, mahkemece TMK 723/3 maddesi gereğince taşınmaz üzerindeki ağaçların enkaz bedelleri nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken,yanılgılı değerlendirme ile taşınmaz malikinin kötü niyetinden bahisle hüküm kurulması isabetsizdir.Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.