DAVA : Davacılar
tarafından açılan asıl ve birleşen iflasın ertelenmesinin uzatılması davasının
yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen
davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahiller Vakıf
Finansal Kiralama A.Ş., Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. ve T. İş Bankası A.Ş.
vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup
düşünüldü.
KARAR : Davacı vekili
müvekkilleri hakkında verilen iflasın ertelenmesi süresinin 13.05.2011
tarihinde dolduğunu, borca batıklığın devam ettiğini ileri sürerek,
ertelenmenin bir yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava
etmiştir.
Yargılama aşamasında
bir yıllık sürenin dolması üzerine ilave bir yıllık uzatma talebi ile açılan
yeni dava, eldeki ile birleştirilmiştir.
Mahkemece iddia,
müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporlarına göre; davacıların ağırlıklı
olarak Libya'da inşaat işi ile uğraştığını, buradaki olumlu gelişmelere,
faaliyetten beklenen kâra, âtıl durumdaki taşınmazların satışı ile elde
edilecek kaynağa göre şirketin durumunun iyiye gittiği gerekçesi ile iflasın
erteleme ve uzatma sürelerinin sonundan başlamak üzere birer yıl süre ile
ertelenmesinin uzatılmasına karar verilmiştir.
Kararı, müdahiller
Vakıf Finansal Kiralama A.Ş., Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. ve T. İş Bankası
A.Ş. vekilleri temyiz etmiştir.
1-) Mahkemece iflâsın
ertelenmesi talebi hakkında verilen hüküm temyiz eden T. İş Bankası A.Ş.
vekiline 20.07.2013 günü tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi İİK'nın 164.
maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçirildikten sonra 13.08.2013
tarihinde verilmiştir. İflasın ertelenmesi istemleri basit usule tâbi olup,
süreler adli tatilde işlemeye devam eder. Süresinden sonra yapılan temyiz
istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve
1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay
tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, temyiz isteminin
reddi gerekmiştir.
2-) İflasın
ertelenmesini isteyen kooperatif ve sermaye şirketlerinin borca batık durumda
bulunması ( bir diğer ifade ile varlıklarının rayiç değerlerinin borçlarını
karşılayamaması ), fevkalade mühletten yararlanmamış olması ve sunacakları
iyileştirme projesi kapsamında mali durumlarının ıslahının imkân dâhilinde
görülmesi gerekir ( İİK.m.179 ). Gerek borca batıklığın ve gerek iyileştirme
projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tespiti özel ve teknik bilgiyi
gerektirdiğinden bu değerlendirmelerin yapılması için bilirkişi görüşüne
başvurulmalıdır ( HMK.m.266 ). Hâkim de bu raporla o konudaki özel ve teknik
bilgi ihtiyacını giderebilmeli ve raporun hukuka uygunluğunu denetlemelidir.
Projenin ciddi ve
inandıncılığı öncelikle ve özellikle sermaye ve/veya kârlılığın ne şekilde
arttırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut,
belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit
edilmeli, diğer proje unsurları için de bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
Somut olayda erteleme
kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ve bu kez ertelemenin uzatılması
istenmiştir. Özellikle uzatma taleplerinde alınacak bilirkişi raporlarında
erteleme sürecindeki gelişmelerin de dikkate alınması gerekir.
Hükme esas alınan
bilirkişi raporunda gerek rayiçlerin belirlenmesi ve gerek buna bağlı olarak
borca batıklığın tespiti doyurucu biçimde yapılmamıştır. İlk olarak şirketin
kullanımındaki bir kısım malların finansal kiralama konusu olduğu bilançolardan
görülmektedir. Bu malların aktife katkısı ve bakiye borçlarının durumu raporda
netleştirilmemiştir. Diğer taraftan borca batıklığın tespitinde dikkate
alınacak rayiç değerlemesi, alacaklıların hukuki durumunu da etkileyeceği ve
iflas ertelemesinin uzatılması noktasında yasal bir unsuru ifade etmesi
noktasında, ihtiyatlılık prensibinin uygulanması bakımından özenle
uygulanmalıdır. Borca batık olmayan bir şirket için kabul edilebilecek ihtiyat
sınırları ile varlıkları borçlarını karşılamadığı iddiasıyla iflasın
ertelenmesine karar verilmesini isteyen bir şirket bakımından kabul
edilebilecek ihtiyat sınırları aynı olmamalı, toleranslar ve ihtimaller ayrıca
değerlendirilmelidir. Zira varlıkların tutarının gerçekçi biçimde belirlenmesi,
iflas halinde alacaklıların, ne durumda olacaklarını tahmin etmeleri bakımından
gereklidir.
Ciddilik ve
inandırıcılık noktasında, Libya'da yapılacak üretime odaklı olduğu anlaşılan
projenin, Libya'da yaşanan olaylar nedeniyle uygulanabilir olmadığı, özellikle
davacının bu olumsuzluğu düzelmesi bakımından bir etkisinin de olamayacağı
sabittir.
Diğer taraftan
taşınmaz satışı ile borç ödenmesi teknik olarak varlık / borç dengesini
değiştirecek nitelikte de değildir.
Alınan raporlarda
ortaya konulan varlık/borç dengesi de uyumlu değildir. 05.12.2012 tarihli
raporda M... A.Ş.'nin 30.06.2009 tarihi itibariyle 362.904.722,00 TL olan
varlıkları, 13.5.2011 itibariyle 311.345.659,00 TL'ye düşmüş ve yaklaşık
51.559.063,00 TL azalış göstermiş, borçları ise aynı iki tarihte 382.648.274,00
TL ve 321.226.242,00 TL olarak belirlenmiş ve yaklaşık 61.422.032,00 TL azalış
göstermiştir. Bu iki tarih itibariyle özvarlıklar ( - ) 19.743.552,00 TL'den
9.880.582,00 TL olarak azalmıştır. Bu rakamların incelenmesinden borca
batıklıktaki yaklaşık on milyon liralık azalmanın tamamının varlıkların elden
çıkartılması suretiyle gerçekleştiği anlaşılmakta; faaliyet kârına dayalı bir
borç ödemesine rastlanılamamaktadır.
Öte yandan aynı
dönemde sermayenin 6.000.000,00 TL arttırıldığı da düşünüldüğünde arttırılan
sermayenin hemen eridiği izlenimi oluşmaktadır.
06.05.2013 tarihli
raporda ise varlıkların yarı yarıya azalarak 155.146.524,00 TL'ye düştüğü ve
borca batıklığın ( - ) 22.806.482,00 TL olarak belirlendiği ve önceki döneme
göre derinleştiği gösterilmiştir.
Son olarak vurgulanmalıdır
ki, müdahillerin iflasın ertelenmesi yönündeki soyut beyanları hükme esas
alınamaz; şu kadar ki, alacaklılar 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 376.
maddesinde gösterildiği şekilde sırada sona geçmeyi kabul ederek davacının
iflas halinden kurtulmasını sağlayabilirler. Ancak dosyada buna yönelik bir
taahhüde rastlanmamıştır.
M... A.Ş.'nin
durumuna gelince; bu şirket sermaye yapısı ve kefaletleri bakımından diğer
davacı şirketin ekonomik akibetine tâbi görünmektedir. Üstlendiği risklere kıyasla
sermayesinin ve varlıklarının, bu konuda asıl çabayı göstermesi gereken
iştirakler ve şirket hissedarlarınca desteklenmediği açıkça anlaşılmaktadır.
Davacı şirketlerin
borca batıklığı ve sunduğu iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı
anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece mevcut duruma uygun bir karar verilmesi
gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle yazılı şekilde karar
verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda ( 1
) numaralı bentte açıklanan nedenle, müdahil T. İş Bankası A.Ş. vekilinin
temyiz isteminin süreden reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenle,
hükmün bozulmasına, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere
iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu
açık olmak üzere, 30.05.2014 tarihinde oybirliğiyle kararverildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
TİCARİ DEFTERLERİN TALEP EDİLMESİNE RAĞMEN İBRAZ EDİLMEMESİ / ALEYHE YORUMLANAMAMASI
Taraflar arasındaki “menfi tespit” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 21.09.2011 gün ve 2010/507 E.-2011/342 K. sayılı karar davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 12.06.2012 gün ve 2012/4241 E- 2012/99
RÜCU DAVASI ZAMANAŞIMI SÜRESİ
(.Davacı, dava dışı üçüncü kişinin mevzuat gereği kendisine indirimli tarife uygulanması gerekirken Başbakanlık Hazine Müsteşar-lığı’nın talimatı üzerine indirimli tarife uygulamasından vazgeçilmesi nedeniyle ödemiş olduğu fazla elektrik bedelinin geri alınması için açtığı dava sonucunda mahkemece v
TEMYİZ HARCI • NİSBİ HARCA TABİ DAVA MAKTU HARCA TABİ DAVA
Taraflar arasındaki “fazla mesai alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Muratlı Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 16.09.2010 gün ve 2009/61 E., 2010/224 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?