Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 417 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21579 - Esas Yıl 2014





Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Mülkiyet (tespit istemli)... ve müşterekleri ile...aralarındaki mülkiyet davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 17.01.2013 gün ve 144/25 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:KARARDavacılar vekili, taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davasına konu 232 ada 51 parsel üzerindeki binanın davacılar tarafından kullanıldığının ve bu binadaki dava dilekçesinde yazılı dava konusu dairelerin mülkiyetinin davacılara aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, davalı duruşmalara katılmamış, bir cevap da göndermemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, muhdesatın davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespiti isteğine ilişkindir.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere, taraflar arasında derdest olduğu anlaşılan ortaklığın giderilmesi dosyasında eldeki dosyanın davalısı ...tarafından, davacıların mülkiyet iddialarının kabul edilmediği ve bu sebeple eldeki davanın açıldığı anlaşıldığına göre davalının aşağıdaki hususlar dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden REDDİNE,Ancak, muhdesatların üzerinde bulunduğu 232 ada 51 parselde davalının 20/110 payı dışında davacıların toplam 90/110 payları bulunduğuna, davacıların paylarına düşecek kısım uyuşmazlık konusu olmadığına göre yargılama sonunda hükmedilecek karar ve ilam harcı ile avukatlık ücretinin taşınmazdaki davalıya ait 20/110 paya isabet edecek muhdesat değeri (zemin bedeli hariç muhdesatların bedeli 34.292,36 TL) üzerinden belirlenmesi gerekirken, davacıların paylarına isabet edecek muhdesat değeri de hesaplamaya katılarak davalı aleyhine fazla şekilde harç ve avukatlık ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.Diğer yandan gerek eski Medeni Kanun ve gerekse sonradan yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre arz üzerindeki bütünleyici parça nitelikli muhdesatlarınmülkiyetinin arzın mülkiyetine tabi olduğu gözetildiğinde, sadece muhdesatların davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken mülkiyet hakkı doğuracak şekilde dairelerin muhdesatının davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesi de doğru değildir.Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 3.221,00 TL peşin harcın istek halinde davalıya iadesine 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.