Davacı vekili, müvekkilinin davalı Niyazi’nin maliki, davalı Adem’in sürücüsü olduğu taksiden ineceği sırada, davalı İETT Genel Müdürlüğü’ne ait otobüsün taksiye çarpması sonucu yaralandığını ileri sürerek, 1.000 TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12.12.2003 tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiş, sonradan ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 37.310 TL’ye yükseltmiştir.Davalı İETT vekili, kazaya taksi şoförünün neden olduğunu, kusurları bulunmadığını, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı Niyazi vekili, kazaya İETT şoförünün neden olduğunu, tazminat miktarlarının yüksek olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı Adem vekili, kusurları bulunmadığını, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı Adem’in sürücüsü, davalı Niyazi’nin maliki olduğu takside yolcu olarak bulunan davacının, araçtan indiği sırada diğer davalıya ait otobüsün taksiye çarpması sonucu %18 oranında çalışma gücünü kaybedecek şekilde yaralandığı, olay nedeniyle üzüntüye kapıldığı gerekçesiyle, davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, 37.310 TL’nın 1.000 TL kısmına, kaza tarihi olan 12.12.2003 tazminat talebinin kabulüne, 37.310 TL’nın 1.000 TL kısmına, kaza tarihi olan 12.12.2003 tarihinden, 36.310 TL kısmına ıslah tarihi olan 01.05.2008 tarihinden itibaren, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 5.000 TL’nın 12.12.2003 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davacı ve davalı İETT vekili temyiz etmiştir.1. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı İETT vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2. Ancak, uyuşmazlık haksız eylemden kaynaklanmakta olup, haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören dava dilekçesinde konu ettiği kısma ve ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi istem hakkına sahiptir.Yine T.T.K. 3. maddesi uyarınca bir ticarethane, fabrika ya da ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseye ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir. Dava yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davalı İETT de tacir olduğundan, davaya konu alacak da ticari alacak niteliğinde bulunmaktadır. Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesinde avans faizi talep ettiğine göre, 3095 SK’nın 2/2 maddesi gereğince avans faizine hükmedilmesi gerekir.Bu itibarla mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar nazara alınarak, dava ve ıslah dilekçesinde talep edilen maddi tazminat miktarı yönünden, kaza tarihinden itibaren avans faizi nispetinde temerrüt faizine hükmetmek gekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, kararın davacı yararına BOZULMASINA<karar>, aşağıda yazılı bakiye 1.941,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.