Davacı vekili, müvekkilinin babası A.N.G.'nun 09.12.2002 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak müvekkili ve davalıyı bıraktığını, murisin ölmeden muvazaalı olarak, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla G... Petrol Ür. A.Ş. ve G.Yapı Malz. A.Ş.'deki hisselerini davalıya devrettiğini ileri sürerek, hisselerin iptalini, tereke adına tescilli talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, devrin muvazaalı olarak yapılmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, murisin mal varlığı ve ekonomik durumu itibariyle şirket hisselerini davalıya satmasını gerektirecek bir durumun bulunmadığı, davacı kızından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak hisselerini devrettiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, şirketlerdeki hisselerin iptaliyle davacı adına V2 kısmının tesciline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının REDDİNE karar vermek gerekmiştir.2)Dava, anonim şirket hisselerinin muris muvazaasına dayalı olarak iptaliyle tescili istemine dair olup;Mahkemece davalının muristen intikal eden V2 hissesinin iptaliyle davalı adına tesciline karar verilmiştir.Oysa; davacı vekili dava ıslah dilekçesinde hisselerin tereke adına tescilini talep etmiş olup, karar tarihinde yürürlükte olan HUMK'un 74.mad-desiyle halen yürürlükte bulunan HMK'nınn 26/1.maddesi uyarınca, hakim her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.Ayrıca, anonim şirketlerde ortağın vefatı sonrası hisseleri doğrudan mirasçılarına intikal etmeyip, miras taksimine kadar tereke adına kayıtlıdır.Bu itibarla mahkemece, davalının muristen intikal edipte iptaline karar verilen hisselerin, tereke adına iştirak halinde mülkiyet olarak tespitine karar vermek gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇYukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın davalı yararına <karar>BOZULMASINA 19.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.