7. Daire 2010/756 E. , 2014/4099 K.GÜMRÜK MÜŞAVIRI,ŞIRKET TEMSILCISI,ÖZEL TÜKETIM VERGISI,DAVA EHLIYETI
Temyiz İsteminde Bulunan : Gümrük ve Ticaret Bakanlığı adına Adnan Menderes Gümrük Müdürlüğü
Karşı Taraf : … Gümrük Müşavirliği Anonim Şirketi
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … Elektronik Bilgi İşlem İthalat
İhracat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tescilli
01.09.2006 gün ve 15469 sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi
muhteviyatı eşya nedeniyle, gümrük müşaviri sıfatıyla … adına ek olarak
tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisine, davacı tarafından yapılan
itirazın reddine ilişkin işlemi; gümrük müşavirinin, vergi kaybına neden
olan durumun varlığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hususunda
herhangi bir somut tespitte bulunulmaksızın yapılan ek tahakkukta hukuka
uyarlık görülmediği gerekçesiyle iptal eden İzmir Dördüncü Vergi
Mahkemesinin 16.12.2009 gün ve E:2009/1020; K:2009/1883 sayılı
kararının; ithal edilen eşyanın kıymetinin noksan beyan edildiği
saptandığından, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri
sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi Mahmut KENGER'in Düşüncesi : Dosyanın
incelenmesinden; … Elektronik Bilgi İşlem İthalat İhracat Pazarlama
Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına tescilli serbest dolaşıma giriş
beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle, gümrük müşaviri olan davacı
Şirketin temsilcisi sıfatıyla beyannameyi imzalayan … adına ek olarak
tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisine vaki itirazın reddine ilişkin
işlemin iptali istemiyle davacı Şirket tarafından açılan davanın ehliyet
yönünden incelenmesi gerekirken, işin esası incelenmek suretiyle karar
verildiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Dosyanın incelenmesinden; … Elektronik Bilgi İşlem
İthalat İhracat Pazarlama Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına
tescilli serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle,
gümrük müşaviri olan davacı Şirketin temsilcisi sıfatıyla beyannameyi
imzalayan … adına ek olarak tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisine
vaki itirazın reddine ilişkin İzmir Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğünün
08.04.2009 gün ve 2009/76 sayılı işleminin yine … adına tesis edildiği,
anılan işlemin iptali istemiyle davacı Şirket tarafından açılan davada,
Mahkemece, uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle karar verildiği
anlaşılmıştır.
İptal davasının tanımı, 2577 İdari Yargılama Usulü
Kanunu’nun 2'nci maddesinin 1'inci fıkrasının 08.06.2000 tarih ve 4577
sayılı Kanun’un 5'inci maddesiyle değişik (a) bendinde; "idari işlemler
hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka
aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından
açılan davalar" olarak yapılmaktadır. Bu tanıma göre; iptal davası
açılabilmesi için, davacının medeni hakları kullanma ehliyetine sahip
olması yanında, ayrıca, iptali istenilen idari işlemin menfaatini ihlal
ediyor olması; bu menfaatin de, meşru, güncel ve kişisel nitelik
taşıması gereklidir. İdari Yargılama Hukukunda davada taraf olma
ehliyetinin bir koşulu olarak kabul edilen menfaat ihlali olmadan, iptal
davası açılmasına olanak yoktur.
Öte yandan; 2577 sayılı Kanun’un 14'üncü maddesinin
3'üncü fıkrasının (c) bendinde, ehliyet hususu, ilk inceleme konuları
arasında sayılmış; 15'inci maddesinin 1' inci fıkrasının (b) bendinde
ise, ehliyetsiz kişi tarafından açılan davaların reddine karar
verileceği hükme bağlanmış olup; bu hükümlere göre, idari dava açan
kişinin dava ehliyetinin varlığı, açılan davanın incelenebilmesi için
zorunlu bulunmaktadır.
Sözü edilen hukuki durum karşısında; … adına tahakkuk
ettirilen özel tüketim vergisine vaki itirazın reddine dair olup, anılan
şahıs adına tesis edilen işlemin iptali istemiyle, … Gümrük Müşavirliği
Anonim Şirketince açılan davada, kendisi adına yapılan herhangi bir
tahakkuk bulunmadığı gibi, başkası adına tesis edilen idari işlemin
iptalini istemekte de menfaatinin olmadığı açıktır.
Bu bakımdan, davanın, ehliyet yönünden usule uygun olarak
açılıp açılmadığı hususu değerlendirilmeden, Mahkemece, işin esası
hakkında verilen kararda isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne ve
mahkeme kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine, Mahkemece yeniden
verilecek kararla birlikte yargılama giderleri de hüküm altına
alınacağından, bu hususta ayrıca hüküm tesisine gerek bulunmadığına,
23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.