MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından borçlular hakkında toplam 1.207.210,96 TL borç için başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlulardan ...'nın 4 parsel sayılı taşınmazında yer alan bağımsız bölümlere 200.000 TL bedelli ihtiyati haciz konulmasının ardından, söz konusu taşınmaz hisselerinin hacizle yükümlü olarak takipte taraf olmayan şikayetçi üçüncü kişi ...'ya devredildiği; şikayetçinin, ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmesi üzerine, taşınmazlara 200.000 TL borç dışında ek haciz konulmadığını ileri sürerek, masrafları ile birlikte 200.000 TL borcu ödeyerek hacizlerin kaldırılması talebinin icra müdürlüğü tarafından borç miktarının daha fazla olduğu gerekçesi ile reddine dair işlemin şikayet konusu yapıldığı; mahkemece İİK'nun 106-110. maddelerinde öngörülen satış isteme süresinin dolmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.6100 Sayılı HMK'nun "Taleple Bağlılık İlkesi" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir" hükmüne yer verilmiştir.Öte yandan, aynı Kanun'un 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği; aynı maddenin 2. fıkrasında ise; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir .O halde mahkemece, taleple bağlılık ilkesi gereğince şikayetçinin şikayet dilekçesindeki nedenler tartışılarak talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, taleple ilgisi bulunmayan şekilde satış isteme süresinin denetlenerek şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.