Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4069 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5484 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Şikayetçi vekili, ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/1243 E. sayılı takip dosyasında düzenlenen 28.06.2013 tarihli sıra cetvelinde paylaşıma konu mahcuzun satış bedeli 141.000,00 TL olmasına rağmen 10.185.85 TL'sinin muhafaza masrafı olarak müvekkiline, 36.385.31 TL'sinin şikayet olunan Vergi Dairesine, 60.676.84 TL sinin ise diğer şikayet olunana ayrıldığını, satış bedelinden kalan 33.751,00 TL'sinin sıra cetvelinde gösterilmediğini ve paylaşıma dahil edilmediğini, bunun müvekkiline ayrılması gerektiğini, şayet bu pay yediemin ücreti ise bu ücretin fahiş olduğunu, ayrıca sıra cetvelinde İİK'nın 100. madde bilgilerinin yer almadığını, şikayet olunan ... 'un alacaklı olduğu 2012/1243 E. sayılı dosyada takip dayanağı evrakın eklenmediğini, takip talebinde borç nedeni olarak gösterilen kantar fişi ve bononun da mevcut olmadığını, alacaklı ile borçlu arasında borç doğuracak hukuki ilişki olmadığını, ödeme emrindeki borç nedeni ile takip talebindeki borç nedenlerinin tamamen farklı olduğunu , ayrıca ilamsız yapılan takipte PTT kanalıyla borçluya yapılmış bir tebligat olmadığından takibin kesinleşmediğini, buna rağmen sıra cetvelinde anılan dosyaya pay ayrılmasının yasaya aykırı olduğunu, öte yandan şikayet olunan Vergi Dairesi'nin haciz tarihi olan 21.11.2012 tarihindeki alacağı 13.000,00 TL civarında olduğu halde, 36.385.31 TL pay ayrılmasının hatalı olduğunu, müvekkilinin takibinin kesinleşmesinden sonra oluşan faiz alacağı farkının garameten paylaştırılması gerektiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.Şikayet olunan ... Kurt vekili, müvekkilinin alacaklı olduğu 2012/1243 E. sayılı takip dosyasında taraf olmayan şikayetçinin usulsüz tebligat iddiasını ileri süremeyeceğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir.Şikayet olunan Vergi Dairesi Müdürlüğü vekili, şikayette aleyhine olan hususları kabul etmediğini beyan etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; şikayetçinin taraf olmadığı 2012/1243 E. sayılı takipte ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edildiği iddiasını ileri sürme hakkının olmadığı, sıra cetvelinde paylaşım dışı kalan 33.751,00 TL'nin sıra cetvelinin düzenlenmesinden evvel 2012/1243 E. sayılı dosyada tellaliye harcı ve yediemin ücreti olarak ayrıldığından paylaşım dışı kalan para olmadığı,Vergi Dairesi'nin alacağı öncelikli olduğundan ilk sırada pay ayrıldığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir.1-Şikayetçi vekilinin şikayet olunan ... ' a yönelik hükme ilişkin temyiz itirazları yönünden;a-Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına ya da bununla birlikte sıraya yönelikse dava yoluyla genel mahkemede (İİK'nın m.142/1), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla İcra Mahkemesi'nde (İİK'nın m.142/son) ileri sürülmelidir.Somut olayda şikayetçi vekilince, şikayet olunan ...'un alacaklı olduğu takip dosyasında, takip dayanağı hiçbir evrakın bulunmadığı, alacaklı ile borçlu arasında borç doğuracak bir hukuki ilişki olmadığı, ödeme emrindeki borç nedeniyle takip talebindeki borç nedeninin farklı yazıldığı ileri sürülerek alacağın esasına itiraz edilmiş, ayrıca borçluya ödeme emri tebliğinin PTT yoluyla yapılmayıp memur vasıtasıyla yapılmaya çalışılmasının yasaya aykırı olduğu ve takibi kesinleştirmeyeceği, dolayısıyla sıra cetvelinde pay ayrılamayacağı ileri sürülerek sıra cetvelindeki sırasına, başka bir anlatımla hem sıraya hem de alacağın esasına ilişkin itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır.Bu durumda mahkemece şikayet olunan ... Kurt'a yönelik itirazda davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine girdiğinin kabulü ile adı geçen şikayet olunana yönelik davanın bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, daha sonra HMK'nın 114/1-c ve 115/2 . maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, itirazın sadece sıraya yönelik olmadığının gözden kaçırılması doğru olmamıştır.b-Bozma nedenine göre şikayetçi vekilinin, şikayet olunan ... Kurt'a yönelik hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.c-Kabule göre de;Şikayetçi vekilince, şikayet olunanlardan ... 'un başlattığı ... İcra Müdürlüğü'nün 2012/1243 E. sayılı takip dosyasında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, bu durumda takibin, dolayısıyla da haczin kesinleşmediği,o dosyaya pay ayrılmasının doğru olmadığı, bu payın haczi daha önce kesinleşmiş olan müvekkiline ayrılması gerektiği ileri sürülmüştür.İcra hukukunda, kural olarak, şikayet hakkı takibin taraflarına aittir. Ancak, İİK'nın 142. maddesinin son fıkrası hükmüyle bu kurala bir istisna getirilmiştir. İİK'nın 142. maddesinin son fıkrası "İtiraz, alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip, yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla icra mahkemesine arzolunur" hükmünü içermektedir. Başka bir anlatımla, satış bedelinin borçları ödemeye yetmemesi üzerine sıra cetveli düzenlenirse, alacaklılar, diğer alacaklıların icra dosyalarındaki takip hukukuna aykırı işlemlerin kendi sırasına etkili olduğunu ileri sürerek, sıra cetveline itiraz edebilir.Ödeme emrinin tebliği; takibin kesinleşmesi, haciz hakkının doğup doğmadığı ve sonuç olarak satış bedelinin paylaştırılmasına dair sıra cetvelinin düzenlenmesiyle doğrudan ilgili olduğundan, şikayetçi alacaklının tebligatın yasaya uygun yapılmadığını, yani usulsüzlüğünü ileri sürerek, sıra cetveline itirazı mümkündür. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 15.05.1997 tarih ve 309 E., 4989 K.; 09.03.2006 tarih ve 730 E., 288 K.; Dairemizin 16.01.2012 tarih ve 2011/4415 E., 2012/7 K; 31.10.2013 tarih ve 4691 E., 6682 K., 19.03.2014 tarih ve 1244 E., 2103 K., 17.04.2014 tarih ve 2013/8959 E., 2014/3027 K. sayılı ilamları bu yöndedir.Bu durumda mahkemece, şikayet olunan ... Kurt' un alacaklı olduğu icra dosyasında ödeme emrinin dava dışı borçlu ..'e Tebligat Kanunu ve Yönetmeliği uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği araştırılarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, icra dosyasındaki tebligatlarda usulsüzlük olduğu yolundaki iddiaların sadece o dosyanın takip alacaklısı tarafından ileri sürülebileceği gerekçesine dayalı olarak şikayetin reddi doğru olmamıştır.2-Şikayetçi vekilinin şikayet alınan ...'ne yönelik hükme ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Şikayet, sıra cetvelinde sıraya itiraza ilişkindir.Sıra cetvelinin düzenlendiği icra takip dosyasında hacizli bulunan ve borçlu ...'e ait mahcuzun 25.01.2013 tarihinde 141.000.00 TL'ye üçüncü kişiye ihale edildiği, ...'nün 10.01.2013 tarih ve 114 sayılı yazısı ile borçlu mükellef ... 'in borçlarından dolayı işyerinde bulunan 6 parçalı pamuk ön temizleme sisteminin 21.11.2012 tarih ve G1 no:881184 nolu haciz tutanağı ile haczedildiği, mükellefin 10.01.2013 tarihi itibarıyla 33.032.32 TL vergi borcu bulunduğunun bildirildiği, yazı cevabına ekli 10.01.2013 tarihli haciz bildirisine göre 19.675,72 TL amme alacağı için satış bedelinden elde edilecek tutarın 33.032.32 TL'sine haciz konulduğu, ... 'nün 14.05.2013 tarihli yazı cevabında ise, borçlu mükellefin 14.05.2013 itibarıyla 36.385,31 TL vergi borcu olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.Haciz konusu bir malın satış tutarı kural olarak, İİK'nın 138. madde hükmü uyarıca haciz tarihindeki alacakla bu alacağa satışa kadar işleyen faiz miktarının toplamını karşılar. Bir diğer anlatımla, haciz tarihinden sonra oluşan alacaklar, önceki hacizden yararlanamaz. Somut olayda, şikayet olunan Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün haczinin konulmasından sonra doğan vergi alacakları, bu haciz kapsamında değildir. Şikayetçinin, şikayet olunan Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne yönelik şikayeti Vergi Dairesi Müdürlüğü' nün alacağının satış tarihi itibariyle değil, haciz tarihi itibariyle hesaplanması gerektiğine yani, takip hukuku hükümlerine (İİK 138. md.) aykırı hareket etmesi sonucunu doğuran nedenlere dayalı olup, alacağın doğumuna ve gerçek miktarına yönelik değildir. İcra mahkemesince haciz tarihi itibariyle alacak miktarı ile ilgili bilgi ve belgeler Vergi Dairesi Müdürlüğünden getirtilerek, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak haciz tarihi itibariyle alacağın miktarının hesaplatılması, bu alacağa satış tarihine kadar işleyecek faizin de eklenmesi ve toplam tutarın sıra cetvelinde dikkate alınması, şikayet olunan Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün hacizden sonra doğan ve kesinleşen vergi alacaklarına yeni bir haciz uyguladığı takdirde şikayetçinin aradaki alacak farkı yönünden koşulları oluşmuş ise Vergi Dairesi Müdürlüğü ile birlikte garameten paylaşıma katılabileceğinin gözetilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.Öte yandan, icra takip dosya numarası 2012/1243 E.olduğu halde sıra cetvelinde maddi hata sonucu 2006/360 E. olarak yazılmış olan, şikayete konu 28.06.2013 tarihli sıra cetvelinde, bedeli paylaşıma konu borçluya ait aracın ihale bedelinden 32.300,00 TL'lik kısmının, sıra cetvelinde açıklama yapılmamakla birlikte 21.06.2013 tarihli reddiyat makbuzuyla yediemin olduğu anlaşılan ...'ne ödendiği anlaşılmıştır.Şikayet dilekçesinde yediemine ayrılan bu bedelin fazla olduğu iddia edilmesine rağmen mahkemece, İİK'nın 138. maddesi uyarınca satış masrafları kapsamında ayrılan bu bedelin yedieminlik hizmetinin süresi ve niteliğine göre yerinde olup olmadığı, şikayetçinin iddia ettiği gibi fahiş olup olmadığı hususlarında herhangi bir araştırma yapılmaksızın, yediemin ücreti olduğu ve paylaşılamayan payın bulunmadığı açıklanmasıyla yetinilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.Diğer yandan, 11.07.2013 olan şikayet tarihinin, gerekçeli karar başlığında 16.07.2013 ve dava dilekçesinin özetlendiği kısımda 15.07.2013 olarak yazılmış olması da hatalı olmuştur.SONUÇ: Yukarıda (1-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re'sen, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, (1-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin şikayet olunan ... 'a yönelik hükme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 29.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.