Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4010 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5675 - Esas Yıl 2013
22. Hukuk Dairesi 2013/5675 E. , 2014/4010 K.YILLIK ÜCRETLİ İZİNDEVAMSIZLIKİSPAT YÜKÜHAKSIZ FESİHİŞ KANUNU (4857) Madde 56
"İçtihat Metni"Davacı,
davalıya ait işyerinde iki dönem halinde çalıştığını,
01.01.1998-31.10.2001 tarihleri arasındaki çalışmasının askerlik
sebebiyle haklarını almak suretiyle sona erdiğini, 18.11.2003-15.08.2011
tarihleri arasındaki çalışmasının ise haklı bir sebep olmaksızın davalı
işverence feshedildiğini, çalıştığı süre içerisinde yıllık ücretli
izinlerinin hiç kullandırılmadığını, bu konuda talepte bulunması üzerine
otuz (30) gün ücretli izne çıkarıldığını, onbeş (15) gün izin
kullandıktan sonra davalı işverence izin süresinin onbeş (15) gün
olduğundan söz edilerek hakkında devamsızlık tutanaklarının
düzenlendiğini ve ardındanda iş sözleşmesinin devamsızlıktan
feshedildiğinin bildirildiğini ileri sürerek, davalıdan kıdem, ihbar
tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağının tahsilini istemiştir.Davalı
vekili, davacıya onbeş (15) günlük ücretli izin verildiğini, izin
bitiminde mazeretsiz olarak işe gelmemesinden dolayı iş sözleşmesinin
haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece,
davacının otuz gün ücretli izne ayrıldığını ispatlayamadığı
gerekçesiyle ve bilirkişi raporundaki hesaplamalar doğrultusunda davanın
kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Taraflar arasında davacıya verilen izin süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857
sayılı İş Kanunu'nun 56. maddesinin son fıkrasına göre işveren,
işyerinde çalışan işçilerin yıllık ücretli izinlerini gösterir izin
kayıt belgesi tutmak zorundadır. Bu sebeple yıllık ücretli iznin
kullanıldığını ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin
kullanıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile
kanıtlamalıdır.Davacının çalıştığı süre zarfında yıllık ücretli
izinlerini kullandırıldığına ilişkin dosyada hiçbir yazılı belge
bulunmamaktadır. Bu konuda belge tanzim etmekle yükümlü olan davalı
işveren, kullandırdığını iddia ettiği izinle ilgili olarak da herhangi
bir yazılı belge düzenlememiştir. Davacıyı izne gönderip, sonra izin
süresi ile ilgili çıkan ihtilafta ispat yükünün işçiye ait olduğundan
söz ederek, işverenin lehine bir sonuç çıkarmayı kabul etmek hak ve
adalet duygularıyla örtüşmemektedir. Davacının yıllık ücretli izine
çıkarıldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamakta ise de, izin süresi
konusunda çıkan ihtilafta da ispat yükünün 4857 sayılı Kanun'un yukarıda
belirtilen hükmü kapsamında işverende olduğu kabul edilmelidir. Davalı
işverenin izin defteri tutma ve düzenleme yükümlülüğüne aykırı
davranması ve bu konuda delil ikame etme yükümlülüğünü yerine
getirmemesi sebebiyle, somut olayın özelliği de dikkate alınarak,
işverence devamsızlık gerekçesi ile yapılan feshin haklı bir sebebe
dayanmadığını kabul etmek gerekir. Bu itibarla, davacının kıdem ve ihbar
tazminatının hüküm altına alınması gerekirken, dosya kapsamına uygun
düşmeyen gerekçeyle taleplerin reddi isabetli görülmemiştir. SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin
alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 25.02.2014
gününde oybirliğiyle karar verildi.